Valencia bizi Bilim ve Sanat Parkı'yla karşıladı. Eski kent meydanından ve tarihi dokudan uzak, gayet modern bir Valencia olarak.
Otobüsten indikten sonra herkes çil yavrusu gibi dağıldı :) Biz ise, yine 4'lü ekibimizle birlikte vurduk kendimizi yollara... Şehir merkezinden manzaralar.
Arena ve tren istasyonu.
Tavsiye etmeden duramıycam; yukarıda gördüğünüz pozun tam karşısındaki sokaktan girin, bir sürü lokanta, bar restaurant göreceksiniz. Çok fazla ilerlemeden hemen sol kolda İstanbul Dönercisi var, kuzu etli dürüm yiyin. Mmmm, ben böyle lezzet tatmadım.
Bir pazarın giriş kapısı bu kadar mı süslü olur?
UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Lonja de La Seda ( İpek Loncası)
Şehir merkezine doğru yol alıyoruz. Burada alabildiğine çok dükkan ve mağaza mevcut. Hediyelik eşyalarınızı buradan alabilirsiniz. Ayrıca bizim orada olduğumuz saatlerde pazar da kurulmuştu. Tüm bunları gördükten sonra alışveriş yapmamak ayıp olurdu :)
Ve biraz dinlenme zamanı. Bu şehrin en ünlü içeceği olan Horchata'yı deniyoruz. Eğer giderseniz, mekan olarak kesinlikle peçetede adresi basılı olan mekana gidin. Valencia'nın en eski ve en iyi horchata yapan dükkanı burası.
Horchata, süt görünümlü, koyu kıvamlı bir şekilde badem, su ve şekerden yapılıyor. Şeker oranının biraz fazla olduğunu düşünüyorum ama yine de keyifle içilebilir. Valencia halkı, bu bardaktaki içeceğe kruvasan bandırarak yiyor, ardından da horchatayı içiyorlar :)
Ardından şehrin en önemli ve sona bıraktığımız Kraliçe Meydanı.
Burada Valencia Katedrali ve Roma Kalıntısı yanyana.
Meydanın karşı tarafı.
Katedrale girdiğimizde burada devam etmekte olan töreni izledik. Ellerini açıp dua eden katoliklerin büyük bir inanç ve huşu içerisinde törende bulunmaları hem de katılımcının çok olduğunu görmek değişik bir izlenim oldu.
Ardından akşamüstü otele dönmek üzere otobüsümüze doğru yol aldık. Bu arada meydanın heykel yakasında bulunan bir kozmetik mağazası beni benden aldı. Ünlü markaların bu kadar uygun fiyatlı satışına dayanamayarak alışveriş yaptım.
İspanya gezimizin 10. günü(her turda olduğu gibi) yolculuk için hazırlık, havaalanına gidiş ve uçuşla geçti. Evlilik yıldönümümüz olan 7 Haziran'da uçakta ülkemize dönüş yapıyorduk. Uçakta, eşimin hazırladığı sürprizle şampanya içerek kutladığımız yıldönümümüz, gezi sonrası tüm yorgunluğumu aldı :))
Ben ve eşim için harika bir gezi oldu. Daha önce de belirttiğim gibi tekrar ama göremediğimiz yerler kalmamalı diyerek Madrid ve Barcelona gezisine varız diyerek gezimizi sonlandırdık.
Bakalım, bir sonraki durağımız neresi olacak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Adsız yorumlar yayınlanmayacaktır, teşekkürler...