Bak Bakalım Blogumda Var mı?

29 Temmuz 2011 Cuma

En Sonunda...

Blogumu açtığımdan beridir aklımda olan satış blogu açma düşüncemi hayata geçirmiş bulunuyorum. Artık satışlarımı buradan gerçekleştiricem. Beni, burada da yalnız bırakmazsınız değil mi :))

Bu arada açılışa özel fiyatlar ve yeni ciciler blogumda olacak. Satış blogumu incelemek için yandaki resme tıklayın ;)


28 Temmuz 2011 Perşembe

Flormar Asetonsuz Oje Temizleyici

Bloglarda gördükten sonra merak ettiğim, test ettiğim, pek de onaylamadığım bir ürünle karşınızdayım.
Yapısına, kokusuna diyeceğim yok, ancak oje çıkarma konusunda çok başarılı bulmadım ben bunu. Bir kere ojeyi çıkarmak için bu temizleyici kullanmak için döktüğünüz pamukta çabucak kuruyor, dolayısıyla temizlik için gereğinden fazla miktarda ürün kullanmanızı gerektiriyor. Ayrıca, tırnağınızdaki ojeyi çıkarmak için uğraştırıyor. Bir de oje çıkarayım derken tırnağınızı yıpratıyor. Aşağıdaki fotoğrafta özellikle küçük parmağımdaki tırnağıma dikkat ediniz, bu görüntü için genelde içerisinde aseton olduğu için oje çıkarıcılar tırnakları bu hale getiriyor derdik, demek ki değilmiş. 
 Denediklerim içerisinde şu ana kadar açık ara önde olan ürün Parmex Aseton. Geçen gün Rossman alışverişimde Rival de Young markalı oje temizleyici almıştım, bir de onu deniycem. (Bulmuşsun aradığın ürünü, ne diye gözün başka markalara da kayar ki?)

Bu arada bir sürü yeni cicim oldu, onları da topluca bir postumda yayınlarım...

22 Temmuz 2011 Cuma

Gabrini Summer Edition Oje- M113

Yani hakikaten yazın renklerinden biri de budur diyorum. Blogları kasıp kavuran Summer Edition dalgasına kapılanlardan biri olarak aradım taradım, hiç ummadığım bir yerde bu ciciyi. Özellikle de bronz tenle müthiş uyum sağlayacak diye düşünüyorum. Ama böyle de çok şık ve güzel duruyor.
Bir kere sürümü çok kolay, fırçası ve şişesi çok başarılı, müthiş derecede hızlı kuruyor, tırnaklarda da nefis duruyor. E daha ne olsun? 
Valla tırnaklar bu ojelerle bayram ediyor şu anda, koşun yetişin kapışın, almayanı dövecekler, haberiniz olsun.

Gabrini Summer Edition Ojeler

Son günlerde hemen hemen tüm bloglarda rastladığım, ama o kadar da kolay bulamadığım ojeleri, hiç ummadığım bir yerde görür görmez kaptım 3 tanesini.

Sanırım dayanamayıp bugün 10-15-30 tane daha alıcam. Çok sevdim bu renkleri çoook :))

21 Temmuz 2011 Perşembe

Avon Smooth Minerals-Smooth Berry

Bugüne kadar kullandığım rujlar içerisinde en berbat olanı. Rengi çoook güzel olmasına rağmen ne yapısı iyi, ne sürümü kolay, ne ambalajı başarılı ve ne de kalıcı. Hakikaten çok kötü. Rengi tam da yaza uygun olmasa direk çöpü boylamıştı.
Aslında lipstick, ama resmen lipglossun biraz koyultulmuş hali. Öyle ki, sürerken zorlanıyorum ve bu yüzden fırça kullanıyorum. Fırça yanımda değilse normal sürdüğümde görüntü aşağıdaki gibi oluyor. 
Dediğim gibi rengi güzel olmasa şimdiye kadar çoktaaan çöpteydi. Allah'tan bu seri kaldırıldı, indirim broşüründe falan görürseniz sakın almayın.

20 Temmuz 2011 Çarşamba

Ağustos'ta Süper Ciltler İçin Süper Bakım

Hani size şurada bahsetmiştim ya, Grupfoni aracılığıyla satın aldığım kuponla cilt bakımı yaptırmaya gitmiştim. Bugün, orada çalışan Rahşan Hanım, bana telefonumdan ulaştı ve yeni kampanyalarından yararlanabilmem için beni haberdar etmek istediklerini bildirdi. Ve tabii ki kendisiyle daha telefon görüşmemiz devam ederken hizmeti hemen satın aldım.

Ben de sizleri haberdar etmiş olayım: Bu linki tıklayarak sadece 19,00 TL karşılığında Guinot ürünleri ile cilt temizleme+peeling+ozonlu buhar uygulaması+komedon+maske+yüz masajı+nemlendirme+göz çevresi nemlendirme işlemlerinden oluşan 1 saatlik cilt bakımı paketine sahip olun. 3 ay geçerli olan bu fırsatı kaçırmayın.

Bu arada, Rahşan Hanım, telefon görüşmemiz sırasında bir müşterilerinin benim burada  yazmış olduğum bilgileri okuduktan sonra bu merkeze geldiğinden ve yazdıklarımın tümünün doğru olduğundan bahsetmiş ve o da yetkililere teşekkür etmiş. Rahşan Hanım, Zeliş Hanımla birlite bunları duyduktan sonra bayağı mutlu olduklarından bahsederek yazıyı hazırlayanın kim olabileceğini düşünmüşler, blogumu inceledikten sonra da ben olduğumu anlamışlar :) Bu da hepimiz için ayrı bir hoşluk oldu, çünkü benim o mekan ve çalışanları hakkında yazdıklarımdan haberleri yoktu. Yazdıklarım ışığında (bildiğimiz) bir kişiyi yönlendirmiş olmak da beni ayrıca mutlu etti.

Bence fırsatı kaçırmayın, bugün son gün!

Düzeltme: Dün ile birlikte toplam 3 gün sürüyormuş fırsat.

15 Temmuz 2011 Cuma

Ben Bu Haftasonu:

Afyon'dayım. Bir akraba düğünü için oraya geçiyorum ama belki gezilecek olan sınırlı yerleri de eşime tanıtabilirim. Malum, kendisi ilk defa gidiyor.

Pazartesi görüşmek üzere...

12 Temmuz 2011 Salı

Thermal Gel- Selülit Giderici Krem

Dukan diyetiyle verdiğim kiloların ardından vücudumu selülitlerden kurtarmak için sporun yanısıra selülit giderici krem arayışına girdim. Çok çok fazla ürün olduğunun farkındayım, arayışım sırasında şu meşhur internetteki fırsat sayfalarında gördüğüm bu ürünü, biraz da ödül bonusumu kullanmak için, satın aldım.
Ürün 100 gramlık ambalajında, sütlü kahvenin çok çok açık bir renge sahip ve resmen bisküvi/kurabiye kokuyor. 
Yumuşak ve jel kıvamlı bu ürünü vücudunuzda selülitli olan tüm bölgelere uygulayabiliyorsunuz. Ben, yaklaşık 1 haftadır sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez kullandım. Ürün hakkında yorum yapmam için henüz erken. Çünkü, hem henüz kısa bir süre önce kullanmaya başladım hem de ürün çabuk bitecek gibi görünüyor. Dolayısıyla faydasını görüp göremeyeceğim konusunda şüpheliyim. Diyet sonrası tüm vücuduma uyguladım ama bu kadar kısa sürede biteceğini de tahmin etmiyordum açıkçası.  
Tüpü bitirene kadar kullanalım bakalım, işe yarayacak mı?

11 Temmuz 2011 Pazartesi

Hafta Sonu Kaçamağı: Nallıhan

Bazen, daha önce hiç gitmediğimiz ama bir taraftan da görmek istediğimiz yer/mekanları gezerek içinde yaşadığımız şehri "nasıl olsa burada yaşıyoruz" düşüncesiyle olsa gerek es geçeriz. Hele hele bir de yaşadığımız şehir büyükse gidip gördüğümüz ya da bildiğimiz yerleri, şehir merkezi, yaşadığımız ilçe ve bir de bir şekilde görüp öğrendiğimiz semtlerden ibarettir.

Ankara'ya 3 saat uzaklıkta olan ilçe Nallıhan, bizim son 2 yıldır merak ettiğimiz, ancak bir türlü gitmemizin kısmet olamadığı bir yerdi. Halbuki Belediye Başkanı bizi özellikle davet etmiş, Nallıhan'ı görmemiz gerektiğinden bahsetmişti...

Kendi başımıza değil ama tur aracılığıyla dün, bu isteğimizi gerçekleştirdik. Meğer ne kadar güzelmiş Nallıhan!

Önce Nallıhan'ın beldesi Çayırhan'daki Çayırhan Gölü'nün kenarında köy usülü kahvaltımızı yaptık, ardından gölde tekne turuna katıldık. Juliapolis'i gezdik, Kuş Cenneti'ni gördük, Yunus Emre'nin hocası Tapduk Emre'nin türbesini ziyaret ettik. Nallıhan'da ise Belediye binasını, halkevini, halk sanatları teşhir yerini, Nasuh Paşa Camii'ni gördük. Akdere köyü'nde Nallıhan'ın meşhur yaprak sarmasını, pilav kapamasını, baklavasını ve misler gibi yoğurdunu doya doya yedik. Yaşlı ardıç ormanını, Karacasu köyünü gezdik ve buradaki Uyuzsuyu Şelalesi'nin serin ve huzurlu ortamında biraz dinlendik.

Açıkçası bu kadar keyifli geçeceğini tahmin etmemiştik. Hem tur şirketi, hem tura katılan kişiler hem de gezdiğimiz yerler çok iyiydi. İyi ki gitmişiz...

Flormar-201

Yazın kendini fazlaca belli ettiği şu günlerde rengarenk tırnaklarla birlikte kendini hiç unutturmayan, klasik beyaz ojelere bir örnek olsun.
Hafif simleriyle tırnaklara hoş bir ışıltı katan gayet güzel ve temiz bir görüntü veren bir renk. Flormarın kalitesini de hesaba katarsak, bir de üzerine çabuk kuruması avantajıyla birlikte gayet güzel bir ton. Bu renkler aynı zamanda iyi bir kurtarıcı da oluyor. Hergün her kıyafete uygun bir renk yerine bu renk ojeyi joker olarak kullanabiliyorum bazen.

7 Temmuz 2011 Perşembe

Ankara-Beliz Güzellik Merkezi

Bunları yazdığımdan yetkililerin haberi bile yok ve ben bunu sizlerle paylaşmak istedim.

Dün, cilt bakımı yaptırmak için Grupfoni' den satın aldığım fırsat çekimle Ankara-Tandoğan'da yer alan Beliz Güzellik Merkezi'ne gittim. İlk izlenimim; gayet temiz ve düzenli bir mekan olduğuydu. Randevu saatim geldiğinde cilt bakım uzmanı Zeliş Hanım beni odaya aldı ve bakım işlemine başladık.

Zeliş Hanım, önce yüzümü temizledi, ardından peeling işlemine geçti. Daha önce yaptırdığım cilt bakımlarında yüzüme uygulanmayan ozonlu buhar uygulamasını yaptı. Öncelikle yüzüme bölge bölge buharı tuttu, ardından buhar nedeniyle yumuşayan o bölgede komedon uyguladı.(Bu da siyah nokta temizliğiymiş.) Daha sonra yüz masajı, göz ve yüz nemlendirme ardından 15 dk. yüzüme uyguladığı maskeyi temizledi ve nemlendirici kremler kullanarak 1 saat 15 dk. süren cilt bakımımı tamamladı.

Herşeyden önce şunu söylemeliyim; bence bu uygulamayı (Grupfoni aracılığıyla olsa bile) Zeliş Hanım resmen bedavaya yapıyor. Bu kadar çok işi hem de Zeliş Hanımın tüm detaylı çalışmasıyla çok çok uygun fiyata yaptırmış oldum.

Herhangi bir işlem uygulatacağım zamanlarda isterim ki, uygulamayı yapacak olan kişi, bana ne yapacağını söylesin, ben de bilinçli olarak kendimi o duruma hazırlayabileyim. Zeliş Hanım böyle bir uzman işte. Neyi, neden ve nasıl uygulayacağını ben sormadan söyledi, sorduğum her soruya gayet samimi bir şekilde cevap verdi, ayrıca kullandığı ürünler de kaliteli.(Bunu, şişe ya da kutusuna bakarak söylemiyorum tabii ki.) Hangi bölge için ne kullanmam gerektiğini, neden kullanmam gerektiğini uzun uzun anlattı. Düşünsenize, elinizde bir fırsat çekiyle normalin kat kat altında bir rakama işlem yaptırmaya gidiyorsunuz, karşınızdaki kişi, sizi başından savmadan, gayet nazik bir şekilde hem de işini gayet ciddi bir şekilde eksiksiz tamamlıyor. Bundan sonra bazı uygulamaları yaptırmak için gideceğim adresi bulduğumu kesinlikle söyleyebilirim.

Biz, bu uygulamalar sırasında Zeliş ve Rahşan hanımlarla o kadar samimi olduk ki, birbirimizi çay-kahve içmeye bile davet ettik :))

Ankara'da yaşıyorsanız bu güzellik merkezine bir şans verin derim. Hem uygulamadan hem de çalışanlardan memnun kalacağınıza eminim.

Müşteri odaklı çalışıyor olmaları nedeniyle Uzman Zeliş Hanım ve yanında diğer uygulamaları yapan Rahşan Hanım'a buradan çok çok teşekkürlerimi iletiyorum. Kazançları bol olsun, sonuna kadar hakediyorlar çünkü.

Beliz Güzellik Merkezi: Turgutreis Cd. Mebusevleri No: 17/1 Tandoğan/ANKARA (Özel Magnet Hastanesinin 2 bina yanı)

Telefon: 0 312 212 31 00



Grupfoniye hala üye olmadıysanız buraya

Gabrini Elegant-358 & Pastel Matte Top Coat

Bugün, aslında kış günlerinde daha rahat kullanılabilecek olan ancak benim şu saatlerde toplantıda olmam ve üzerimdeki kıyafete uygun olması nedeniyle burada  bahsettiğim ojemin üzerine çok severek kullandığım ve tırnaklarıma farklılık katmayı başarabilen  burada yazdığım oje matlaştırıcıyı kullandım.

Evet, biraz koyu ama o kadar şık duruyor ki! 
Hadi bakalım, ben toplantıdayken siz de bu yazımı okuyor olun ;)

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Antares Gezisi ve Ufak Alışveriş

Dün akşam iş çıkışı, uzun zamandır gitmediğimiz Etlik'teki Antares Alışveriş Merkezi'ne uğradık. Yeme-içme, birkaç kıyafet bakmanın ardından Rossman'a geçtik. Eşim, gıda, bense tabii ki kozmetik reyonuna dağıldık :))

İşin ilginç tarafı aşağıdaki birkaç ufak tefeğin dışında alacak birşey bulamadım. Neye elimi atsam "Bundan/bunun benzeri zaten var" cümlesi geçti durdu kafamdan. Anladım ki, dolapları kesinlikle hızla boşaltmam lazım :) Project 10 Pan'ın değişik versiyonu bu olsa gerek. Almadım birşey yahu!  :))


Bir de D&R'dan aşağıda gördüğünüz kitapları aldım. Kitap okumayı çok sevdiğim için bunlar da kitaplığımda yerlerini aldılar hemen. 

5 Temmuz 2011 Salı

Gabrini-35 Ruj ve Tekli Göz Farı

Bugün sizlere benim için önemsizken kullandıkça bana kendinden sıkça bahsettiren ürünler hakkında paylaşımda bulunmak istiyorum. Her iki ürün de, yıllaar yıllar öncesine ait.

Ruju, bir kozmetik mağazasında görevli bayana istediğim rengi tarif ettiğimde bunu önermiş, ben de denedikten sonra beğenerek satın almıştım. Kendisi tam bir ara renk olup, tek başına kullanıldığı gibi başka rujlarla karıştırarak kullanılabiliyor. Özellikle de projem olan "Hadi Bit Kutusu"na girdikten sonra bitirme çalışmalarım sayesinde bayağı azalmış durumda. Şimdiyse "Acaba bitirmesem mi?" diye düşünmeye başladığım bir ürün oldu kendisi. Bir kere sürümü yumuşak, olabildiğince kalıcı, rengini hemen verebilen ve gayet de uygun fiyatlı bir ruj. Bilmeden o kadar güzel bir renk seçmişim ki, dudağıma beğenmediğim tonlarda bir ruj sürüp üzerine de bu ruju sürdüğümde oluşan her yeni renge tabiri caizse bayılabiliyorum. Bu yüzden bu rujum özellikle de son 1 aydır joker görevi görüyor. Hani matlaştırıcı oje kullandığınızda 1 ojeyle 2 renginiz olur ya, bu da ruj versiyonu. Hala satılıyor mu bilmiyorum, bakmak lazım. Ama, elimde vakti zamanında alıp da şimdi rengini beğenmediğim rujları bu şekilde tüketebileceğimi düşünüyorum.

Aşağıdaki fotoğrafta Flormar'ın Selection serisinden 36 numaralı neden aldığımı bilemediğim, benim için biraz fazla canlı duran, renk tonumla uyumlu olmayan pembeyi Gabrini 35'le karıştırıyorum, işte son fotoğrafta gördüğünüz gibi ruju nasıl da güzelleştiriyor.


Bir diğer ürünse, kıymetini sonradan anladığım, markasını bile bilmediğim tekli göz farım. Bunu da yine çok zaman önce bir arkadaşım hediye etmişti. Sanırım orjinal boy bir tester üründü, çünkü dış kabı yoktu, sadece aşağıdaki gibi panlı, üzeri de küçük şeffaf bir bir kabın içerisindeydi. Gri değil, bej değil, kahve hiç değil. Rengini tam anlatamasam da benim için harika bir tonda.


Bu farı gözkapağıma uyguladığımda rengini o kadar güzel veriyor ki, anlatamam. Bir de gözümün dış V kısmına da başka bir renk geçtiğimde harika bir görüntü çıkıyor ortaya. Far, gözkapağımda saatlerce kalıyor ve rengini hemen veriyor. Şimdi ise bu farım da bitmek üzere ve açıkçası bu fara çok yakın bir tonu olan rengi de havada kapabilirim. Önerisi olan???

4 Temmuz 2011 Pazartesi

Hediye Zamanııı

Blog kurduğumdan beri, bana dair hemen herşeyi paylaştım sizlerle bugüne kadar. Bu arada iyi arkadaşlıklar kurdum blogger sayesinde.

Ve, geçen hafta da bahsettiğim gibi, izleyici sayım 100'ü geçti. Bunun için hepinize teşekkür ediyorum öncelikle. Ve yine belirttiğim gibi bunu bir çekilişle kutlayalım istedim hep birlikte :))

Sizler için hazırladığım ufak tefek cicilere göz atalım isterseniz:

1- Color Me oje,
2-She Simli Vücut Losyonu,
3- Markasını unuttuğum çok tatlı pembe tonlarda ruj,
4-Hobby Jöle,
5- Kapadokya'dan aldığım ancak hiç kullanmadığım siyah sürme,
5- Flormar Tekli Göz Farı,
6- Kajal Dudak Kalemi

7- Murathan Mungan'ın "Söz Vermiş Şarkılar" albümü,
8- DVD (4 Adet: Aşk ve Gurur, İnsan Lekesi, Sizi Seviyorum ve Paris Seni Seviyorum)

Tüm bunlara sahip olmanız yapmanız gerekenler çok basit;
1-İzleyicim olun,
2-Blogunuzda ya da herhangi bir hesabınızda duyurun,
3-Bu postun altına yorumunuzu, duyuru linkinizi ve mail adresinizi gönderin,
4-Bir de blogumda en çok hoşunuza giden postlarım hangi konuyla ilgili, yazarsanız çok sevinirim.

Dipnot: Adsız yorumları kabul edemiyorum.
Çekilişe katılmak için son gün 29 Temmuz.
Çekilişimiz başlasın! :))

Golden Rose-71 & Alix Avien-07

Herkese iyi haftalar...

Müthiş yoğun geçen hafta sonumun ardından yeni haftaya merhaba dedik hep birlikte... Dün akşam, kendime vakit ayırabildim ancak. Biraz yüz ve vücut bakımının ardından bir de oje sürerek başlangıç yapayım yeni güne dedim.

Bu defa Golden Rose(71)siyah ve Alix Avien(07) gümüşü birlikte kullandım. Sevgili Ojedelisi sayesinde (her ne kadar sıklıkla uygulayamasam da) tırnaklarımda değişiklik yapmayı seviyorum. Belki biraz acemice ama bunu ilk defa uyguladım. 
2 kat gümüşün üzerine siyahı french şeklinde geçmeye çalıştım.
Golden Rose'nin tonu güzel ama fırçasını pek beğenmiyorum. Alix Avien ise inanılmaz derecede hızlı kuruyor.
Sendromsuz Pazartesiniz olsun ;)

1 Temmuz 2011 Cuma

Butigo Sonunda Açıldı

İnternette alışveriş yapabileceğiniz en trendy, en keyifli alışveriş sitesi en sonunda açıldı. Ünlü modacı ve tasarımcıların da renk kattığı bu alanda sizin için hazırlanmış olan testi yaparak tarzınızı belirleyebilir, ünlü modacıların size tavsiye ettiği, tarzınızı yansıtan ürünleri inceleyebilir, hatta satın alabilirsiniz.

Ayakkabı, çanta, takı, kıyafet konusunda satış yapmakta olan bu sitenin bir özelliği de tüm ürünlerin o gün için aynı fiyattan satılıyor olması. Üstelik kargo ücreti de o fiyata dahil.

Butigo'ya üye olmak ve avantajlarından yararlanmak istiyorsanız yan taraftaki logoyu tıklamanız yeterli...

İyi alışverişler...

Taze Bittiler-9

Dün akşam, bu postu hazırlamak üzere bitirdiğim ürünleri sıralarken yine kozmetik ürünü bitiremediğimi farkettim. Burada  bahsettiğim projemle ilgili çalışmalarım devam ediyor. Zaten o postu hazırladığım dönemde çektiğim fotoğrafta yer alan 2 ürünü bitirmenin coşkusunu geçen ay yaşamıştım. Şimdi ise yine o fotoğraftaki ürünlerden üçüne kafayı takmış durumdayım. Bir sonraki taze bittiler postunda yer almaları kuvvetle muhtemel.
Geçtiğimiz ay neler bitirmişim onlara göz atalım. Önce fotoğrafımız;
                                     
1- Avon Sıkılaştırıcı Vücut Losyonu:  Düzenli olarak kullandığım halde herhangi bir faydasını göremedim. Ayrıca nemlendirme özelliği de yok.

2-Neutrogena Göz Makyajı Temizleyicisi: Birçok kişinin beğenerek kullandığı bu ürünle ilgili olarak ben aynı şeyleri söyleyemiycem. Evet, göz yakmıyor belki ama çok iyi temizlemediğini düşünüyorum. 2 fazlı olan bu ürünü kullanmadan önce kesinlikle çalkalamak gerekiyor. Ben, unuttuğum için birkaç defa çalkalamadan kullandım, resmen gözkapağımda küçük-minik yağ bezeleri oluştu. Çok iyi temizliyor mu? Bilemiyorum. Bayağı ürün dökülmüş 2 hatta 3 pamukla temizledim gözlerimi, bir de pamuktan mıdır acaba deyip pamuğu bile değiştirdiğim, ama pamukla ilgisinin olmadığını anladığım bir durumu daha var: Ürün, sanki ocağa eskiden vim dökerdik de vim, ocağı çizerdi ya hani, ben de ürünü kullandığımda öyle hissettim. Tuhaf ama öyle. Memnun kalmadım.

3- Opti Free Lens Solüsyonu: Klasiğim oldu. Daha iyisini de bulamam sanırım.

4- Parmex Aseton: Çok çok memnun kaldığım bir ürün daha. Şimdi Flormar'ınkini kullanıyorum. Ondan da memnun kaldım.

5- Avon Solutions Ageless Results Gece Kremi: Daha önce kullandığım bu ürün hakkında burada  yorum yapmıştım. 

6- Doal Ayak Bakım Spreyi: Bunu, Kocaeli'de bir dükkandan almıştım. Yurtdışı gezim sırasında da bol bol kullandım. Aman aman birşey değil ama işimi de gördü. Sonunu da burada kullandım, bitti. 

7-D&P Parfüm: Burberry Weekend'in çakması. Kokuyu çok iyi ayarlayamamışlar. Seyahatimde kullandım, burada da kendisini sonlandırdım. Açık parfüm alacaksam Dadya en iyisi.

8- Nivea Rahatlatıcı Maske: Üstteki yarısını kullanıp ürün hakkındaki yorumumu burada yapmıştım. Beğendim, cildimi gerçekten rahatlattı ve işe yaradı.

9- Avon Kütikül Giderici Krem: Yorumum burada  Stokta bir ürünüm daha vardı, şimdi onu kullanmaya başladım. Bittikten sonra bir de TBS'ninkini deniycem.

10- Oriflame Optimals Time Relax Instant Göz Kremi: Bu kadar çabuk bittiğine inanamıyorum. Yorumum burada

11- Nivea Pure Natural Anti Age Gece Kremi: Kullandığım 5 numuneden 2 tanesi. Seyahatim sırasında Hem denemiş olmak için; hem de valizimde çok yer kaplamaması için yanıma almıştım. Başarılı bir ürün olduğunu söylemeliyim. Keşke Migros indiriminde alsaymışım.  

İspanya Gezisi- 9. Gün: Valencia

İspanya gezimizin son durağı olan Valencia'dayız. Ülkenin 3. büyük kenti ve Romalılar tarafından kurulmuş. O yüzden Romalılara ait kalıntılara rastlamak olağan. Ayrıca müzeler, sanat galerileri ve tarihi binaları ile hem modern hem de tarihi bir kent imajı sergiliyor.
Valencia bizi Bilim ve Sanat Parkı'yla karşıladı. Eski kent meydanından ve tarihi dokudan uzak, gayet modern bir Valencia olarak.








Otobüsten indikten sonra herkes çil yavrusu gibi dağıldı :) Biz ise, yine 4'lü ekibimizle birlikte vurduk kendimizi yollara... Şehir merkezinden manzaralar.




Arena ve tren istasyonu.
Tavsiye etmeden duramıycam; yukarıda gördüğünüz pozun tam karşısındaki sokaktan girin, bir sürü lokanta, bar restaurant göreceksiniz. Çok fazla ilerlemeden hemen sol kolda İstanbul Dönercisi var, kuzu etli dürüm yiyin. Mmmm, ben böyle lezzet tatmadım.
Bir pazarın giriş kapısı bu kadar mı süslü olur?
UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Lonja de La Seda ( İpek Loncası)


Şehir merkezine doğru yol alıyoruz. Burada alabildiğine çok dükkan ve mağaza mevcut. Hediyelik eşyalarınızı buradan alabilirsiniz. Ayrıca bizim orada olduğumuz saatlerde pazar da kurulmuştu. Tüm bunları gördükten sonra alışveriş yapmamak ayıp olurdu :)
Ve biraz dinlenme zamanı. Bu şehrin en ünlü içeceği olan Horchata'yı deniyoruz. Eğer giderseniz, mekan olarak kesinlikle peçetede adresi basılı olan mekana gidin. Valencia'nın en eski ve en iyi horchata yapan dükkanı burası.
Horchata, süt görünümlü, koyu kıvamlı bir şekilde badem, su ve şekerden yapılıyor. Şeker oranının biraz fazla olduğunu düşünüyorum ama yine de keyifle içilebilir. Valencia halkı, bu bardaktaki içeceğe kruvasan bandırarak yiyor, ardından da horchatayı içiyorlar :)
Ardından şehrin en önemli ve sona bıraktığımız Kraliçe Meydanı.
Burada Valencia Katedrali ve Roma Kalıntısı yanyana.
Meydanın karşı tarafı. 

Katedrale girdiğimizde burada devam etmekte olan töreni izledik. Ellerini açıp dua eden katoliklerin büyük bir inanç ve huşu içerisinde törende bulunmaları hem de katılımcının çok olduğunu görmek değişik bir izlenim oldu.


Ardından akşamüstü otele dönmek üzere otobüsümüze doğru yol aldık. Bu arada meydanın heykel yakasında bulunan bir kozmetik mağazası beni benden aldı. Ünlü markaların bu kadar uygun fiyatlı satışına dayanamayarak alışveriş yaptım.
İspanya gezimizin 10. günü(her turda olduğu gibi) yolculuk için hazırlık, havaalanına gidiş ve uçuşla geçti. Evlilik yıldönümümüz olan 7 Haziran'da uçakta ülkemize dönüş yapıyorduk. Uçakta, eşimin hazırladığı sürprizle şampanya içerek kutladığımız yıldönümümüz, gezi sonrası tüm yorgunluğumu aldı :))
Ben ve eşim için harika bir gezi oldu. Daha önce de belirttiğim gibi tekrar ama göremediğimiz yerler kalmamalı diyerek Madrid ve Barcelona gezisine varız diyerek gezimizi sonlandırdık.
Bakalım, bir sonraki durağımız neresi olacak...