Güzel bir Cumartesi gününden herkese merhaba,
Bugün, geçtiğimiz ay Gratis alışverişimde satın aldığım ve son zamanlarda severek kullandığım temizlik ürünü hakkında yazmak istiyorum.
Bu temizleme jelinin asıl özelliği; sivilce ve siyah nokta oluşumunu önlemeye yardımcı olması. 200 ml lik gramaja sahip ama diğer temizleme jellerinden daha akışkan ve daha sıvı formda. Dolayısıyla daha kısa sürede bitecek gibi görünüyor.
Ürünü, sabah-akşam ıslattığım yüzüme uyguluyorum, ardından bol suyla duruluyorum. 2-3 pomp temizlemek için yeterli oluyor. Fazla köpürmeyen bu jel, cildimden kolaylıkla arınıyor. Bir de kullanım sonrası cildimi germiyor ve kurutmuyor. Bu, benim için önemli bir özellik. Bir de, bu jel vaadini yerine getiriyor. Kullandığımdan beri sivilve ve (varolanın dışında) yeni siyah nokta oluşmadı.
Jelin rengi, greyfurt özlü olması nedeniyle çooook tatlı bir pembe. Fakat, ne yazık ki kokusu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ambalajında, kokusuna dem vurulmuş ama maalesef, çok yoğun ve ağır bir kokuya sahip. Bana göre, ürünün tek dezavantajı bu.
Fiyatı 12,00 TL-15,00 TL civarı ama indirimle 7,00 TL-8,00 TL'ye sahip olmanız mümkün.
Kokuya aşırı duyarlı ve/veya greyfurt kokusundan hoşlanmayanlar dışındakilere kesinlikle öneririm.
Sayfalar
▼
30 Kasım 2013 Cumartesi
28 Kasım 2013 Perşembe
Güzellik Sırları Açığa Çıkıyor
Uzun zamandır, doğal ürünlerle güzellik tüyoları içeren ya da doğal yaşamla ilgili bazı reçeteler biriktiriyorum. Bunların hepsini düzenli olarak uygulamam çoook uzun vakit alacak. Bu nedenle blogumda, daha önce uyguladığım ve memnun kaldığım güzellik sırlarının yanısıra henüz denemediğim bazı reçeteleri de burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu sayede, reçeteleri sadece ben değil; hepiniz benden önce ya da sonra uygulayarak test etmiş olacaksınız. Hatta deneyenler, ilgili yazılarımın altına başka reçeteler de ekleyebilir ya da benim yazmış olduğum reçteleri uyguladıysa sonucundan bizleri haberdar edebilir düşüncesindeyim.
Bu hafta sizlere 3 güzellik sırrı veriyorum. İkisini uyguladım, gerçekten tavsiye ederim, diğerlerini de uygulama fırsatım olmadı henüz. Yukarıda da belirttiğim gibi bu sırrı uygulayıp sonucundan bizleri haberdar etmenizi istiyorum.
1- Hızlı Yüz Gerdirmek İçin: 1 yumurtanın beyazını köpük köpük olana kadar iyice çırpın. Göz çevresi hariç tüm yüzünüze sürün ve kurumaya bırakın. Zaten 10 dakika içerisinde kuruyor. Ardından tüm yüzünüzü ılık suyla durulayın. Denediğim maskelerden biridir bu ve çok da başarılı bulurum. Haftada 1-2 kez yapılması öneriliyor.
2- Dudaklarınız İçin: Dişlerinizi fırçaladığınızda dudaklarınızı da fırçalayın. Hem dudaklarınız üzerindeki ölü deri parçalarını temizlenmiş oluyor; hem de dudaklarınızı geçici olarak dolgunlaştırıyor. Tecrübeyle sabittir ;)
3- Yorgun Cildinizi Canlandırmak İçin: Ezilmiş 1-2 adet salatalığı iyice ezerek püre haline getirin ve nazikçe yüz ve boyun bölgenize sürün.
Nasıl buldunuz, siz hangisini ya da hangilerini uygulamayı düşünüyorsunuz?
*Dipnot: Görseller internetten alıntıdır.
Bu hafta sizlere 3 güzellik sırrı veriyorum. İkisini uyguladım, gerçekten tavsiye ederim, diğerlerini de uygulama fırsatım olmadı henüz. Yukarıda da belirttiğim gibi bu sırrı uygulayıp sonucundan bizleri haberdar etmenizi istiyorum.
1- Hızlı Yüz Gerdirmek İçin: 1 yumurtanın beyazını köpük köpük olana kadar iyice çırpın. Göz çevresi hariç tüm yüzünüze sürün ve kurumaya bırakın. Zaten 10 dakika içerisinde kuruyor. Ardından tüm yüzünüzü ılık suyla durulayın. Denediğim maskelerden biridir bu ve çok da başarılı bulurum. Haftada 1-2 kez yapılması öneriliyor.
2- Dudaklarınız İçin: Dişlerinizi fırçaladığınızda dudaklarınızı da fırçalayın. Hem dudaklarınız üzerindeki ölü deri parçalarını temizlenmiş oluyor; hem de dudaklarınızı geçici olarak dolgunlaştırıyor. Tecrübeyle sabittir ;)
3- Yorgun Cildinizi Canlandırmak İçin: Ezilmiş 1-2 adet salatalığı iyice ezerek püre haline getirin ve nazikçe yüz ve boyun bölgenize sürün.
Nasıl buldunuz, siz hangisini ya da hangilerini uygulamayı düşünüyorsunuz?
*Dipnot: Görseller internetten alıntıdır.
26 Kasım 2013 Salı
Göğüs Ucu Kremlerinin Savaşı...
Bugün, özellikle de doğum yapmış/yapacak olan bayanların ilgisini çekecek bir konu hakkında yazmak istedim.
Doğum sonrası bebeklerimizi emzirmeye başladığımız andan itibaren göğüs uçlarının hassas olması nedeniyle bebekler tarafından uygulanan baskı sonrası ufak çaplı yaralar ve çatlaklar oluşuyor. Önlemi alınmazsa da ciddi sağlık problemleriyle karşılaşılabiliyor. Bu nedenle uzmanlara göre, emzirme döneminden bile önce, gebeliğin 7. ayından itibaren göğüs ucu kremlerinin kullanılmaya başlanması gerekiyor.
Gökçe'nin emme sorunundan, bu yazımda bahsetmiştim. Fakat, emzirme uğraşlarımız, ciddi anlamda tahrişe neden olmuştu.
Henüz gebe iken edindiğim numuneler sayesinde bu konuda uzman 3 ürünle tanışma ve birbiriyle karşılaştırma fırsatı buldum.
1- Lanomere Göğüs Ucu Kremi: Dermotek sayesinde denediğim bir ürün. Vazelin kıvamında ve renginde. Kokusu da yok. Kremden ,elinize bir parça alıyorsunuz, elinizin ısısıyla biraz erittikten sonra temiz ve kuru göğüs ucuna ve çevresine sürüyorsunuz. Uygulama sonrasında ya da emzirmeden önce silmenize gerek yok. İçerdiği %100 ultra lanolin sayesinde, göğsü yumuşatıyor ve ciddi anlamda tahriş olmuş bölgeyi rahatlatıyor. Çok severek kullandığım bir krem oldu.
2- Mustela Göğüs Ucu Kremi: Diğer kremlerin aksine sıvı ve bembeyaz formda bir krem. Hatta losyon kıvamında. Uygulama sonrası göğüs çevresinde sızlama gerçekleşti. Kokusundan mı nedir, bu kremi hep acı bir tadı varmış gibi düşündüm. Açıkçası pek hoşuma gitmedi.
3- Lansinoh Göğüs Ucu Kremi: İşte favorim olan krem. Sürdüğüm andan itibaren sızıyı kesen, gerçekten rahatlatan, göğsü yumuşatan krem. Tıpkı Lanomere gibi vazelin formunda,uygulama da aynı şekilde. Çok kısa sürede tahriş olmuş bölgeyi onarıyor. Bu kremi de emzirmeden önce silmeye gerek yok. Ben yine de emzirme öncesi temizlemeyi tercih ettim.
Fiyat sıralamasına bakacak olursak; o da ürünlerin sıralaması gibi. Favori sıralamam ise Lansinoh, Lanomere ve Mustela şeklinde.
Umuyorum bu kremleri kullanacak olanlara faydam dokunmuştur. Deneyimli anneler, siz neler yaptınız/yapıyorsunuz bu konuda?
Doğum sonrası bebeklerimizi emzirmeye başladığımız andan itibaren göğüs uçlarının hassas olması nedeniyle bebekler tarafından uygulanan baskı sonrası ufak çaplı yaralar ve çatlaklar oluşuyor. Önlemi alınmazsa da ciddi sağlık problemleriyle karşılaşılabiliyor. Bu nedenle uzmanlara göre, emzirme döneminden bile önce, gebeliğin 7. ayından itibaren göğüs ucu kremlerinin kullanılmaya başlanması gerekiyor.
Gökçe'nin emme sorunundan, bu yazımda bahsetmiştim. Fakat, emzirme uğraşlarımız, ciddi anlamda tahrişe neden olmuştu.
Henüz gebe iken edindiğim numuneler sayesinde bu konuda uzman 3 ürünle tanışma ve birbiriyle karşılaştırma fırsatı buldum.
1- Lanomere Göğüs Ucu Kremi: Dermotek sayesinde denediğim bir ürün. Vazelin kıvamında ve renginde. Kokusu da yok. Kremden ,elinize bir parça alıyorsunuz, elinizin ısısıyla biraz erittikten sonra temiz ve kuru göğüs ucuna ve çevresine sürüyorsunuz. Uygulama sonrasında ya da emzirmeden önce silmenize gerek yok. İçerdiği %100 ultra lanolin sayesinde, göğsü yumuşatıyor ve ciddi anlamda tahriş olmuş bölgeyi rahatlatıyor. Çok severek kullandığım bir krem oldu.
2- Mustela Göğüs Ucu Kremi: Diğer kremlerin aksine sıvı ve bembeyaz formda bir krem. Hatta losyon kıvamında. Uygulama sonrası göğüs çevresinde sızlama gerçekleşti. Kokusundan mı nedir, bu kremi hep acı bir tadı varmış gibi düşündüm. Açıkçası pek hoşuma gitmedi.
3- Lansinoh Göğüs Ucu Kremi: İşte favorim olan krem. Sürdüğüm andan itibaren sızıyı kesen, gerçekten rahatlatan, göğsü yumuşatan krem. Tıpkı Lanomere gibi vazelin formunda,uygulama da aynı şekilde. Çok kısa sürede tahriş olmuş bölgeyi onarıyor. Bu kremi de emzirmeden önce silmeye gerek yok. Ben yine de emzirme öncesi temizlemeyi tercih ettim.
Fiyat sıralamasına bakacak olursak; o da ürünlerin sıralaması gibi. Favori sıralamam ise Lansinoh, Lanomere ve Mustela şeklinde.
Umuyorum bu kremleri kullanacak olanlara faydam dokunmuştur. Deneyimli anneler, siz neler yaptınız/yapıyorsunuz bu konuda?
25 Kasım 2013 Pazartesi
Clean Rose Ayak Bakım Kremi
Uzun zamandır çook severek kullandığım bir ürünü tanıtmak istiyorum sizlere. Özellikle yaz aylarında sıklıkla ihtiyaç duyduğumuz ayak bakımı konusunda bana çok yardımı dokunan bir krem bu.
Isparta'da kurulan Clean Rose markasını, Antalya'ya giderken Isparta otogarında verdiğimiz mola sırasında tanımış, kısacık mola süresinde de markanın onlarca ürününü alıp çıkmıştım. Bu bakım kremi; kutusu üzerinde yazdığına göre; ayakta oluşan bakteri, topuk çatlakları, kaşıntı, koku ve pişik oluşumuna karşı etkili.
Herşeyden önce bayağı yoğun kıvamlı bir krem. Markanın tüm ürünlerinde olduğu gibi çok hoş bir gül kokusu var. Uygulamayı kolayca yapıyorsunuz, yalnız yoğun kıvamlı olduğu için cilt tarafından emilmesi 5 dk. kadar sürüyor.
Yaz boyunca düzenli olarak kullandım, şimdilerde ise günaşırı kullanıyorum; gerçekten kötü koku ve pişik oluşumunu engelledi. Hayatım boyunca topuk çatlağı sorunum olmadığı için işe yarıyor mu bilemiyorum ama benim asıl ihtiyacımı gayet güzel karşıladı.
Gramajına bakmayın, yoğun kıvamlı olduğu için beni uzun süre idare etti.O dönemde 5,00 TL gibi gerçekten çok uygun bir fiyata almıştım ama sanmıyorum ki, fiyatı şimdilerde çok yükselmiş olsun. Ambalajı da muhtemelen değişmiştir. Severek kullandığım bu kremi gözü kapalı tavsiye ederim.
Isparta'da kurulan Clean Rose markasını, Antalya'ya giderken Isparta otogarında verdiğimiz mola sırasında tanımış, kısacık mola süresinde de markanın onlarca ürününü alıp çıkmıştım. Bu bakım kremi; kutusu üzerinde yazdığına göre; ayakta oluşan bakteri, topuk çatlakları, kaşıntı, koku ve pişik oluşumuna karşı etkili.
Herşeyden önce bayağı yoğun kıvamlı bir krem. Markanın tüm ürünlerinde olduğu gibi çok hoş bir gül kokusu var. Uygulamayı kolayca yapıyorsunuz, yalnız yoğun kıvamlı olduğu için cilt tarafından emilmesi 5 dk. kadar sürüyor.
Yaz boyunca düzenli olarak kullandım, şimdilerde ise günaşırı kullanıyorum; gerçekten kötü koku ve pişik oluşumunu engelledi. Hayatım boyunca topuk çatlağı sorunum olmadığı için işe yarıyor mu bilemiyorum ama benim asıl ihtiyacımı gayet güzel karşıladı.
Gramajına bakmayın, yoğun kıvamlı olduğu için beni uzun süre idare etti.O dönemde 5,00 TL gibi gerçekten çok uygun bir fiyata almıştım ama sanmıyorum ki, fiyatı şimdilerde çok yükselmiş olsun. Ambalajı da muhtemelen değişmiştir. Severek kullandığım bu kremi gözü kapalı tavsiye ederim.
22 Kasım 2013 Cuma
Mühim Paketime Kavuştum
Aspirin gibi mutlaka her evde olması gereken, herkes için lazım olabilecek, kullanıldığında hem kullanana hem kullananın yanındakilere rahat nefes aldıran, rahat uyku uyutan ürün, fikrimühim olduğum için böyle cici paketle elimdeydi bugün.
Paket içerisinde; kampanya hakkında mektup ve broşür, 1 adet ürün paketi, yakınlarımın denemesi için 5 adet ikili numune paketi ve magnet çerçeve var.
En kısa sürede bu sorunu yaşayan yakınlarıma kullandırma ve onlara rahat nefes aldırma vakti. Teşekkürler Fikrimühim...
Paket içerisinde; kampanya hakkında mektup ve broşür, 1 adet ürün paketi, yakınlarımın denemesi için 5 adet ikili numune paketi ve magnet çerçeve var.
En kısa sürede bu sorunu yaşayan yakınlarıma kullandırma ve onlara rahat nefes aldırma vakti. Teşekkürler Fikrimühim...
21 Kasım 2013 Perşembe
Neutrogena Radiance Boost- Göz Çevresi Bakım Kremi
Özellikle de doğumdan sonraki günlerden itibaren yaşadığım uykusuzluk ve yorgunluk nedeniyle gözlerimde müthiş yanma, göz çevresinde ise şişkinlik ve ayrıca morarmış gözaltlarına kavuştum. Tabii ki iyi bir dinlenme ve uykunun yanısıra ihtiyacım olan şey ise iyi bir göz kremiydi. Burada bahsettiğim ve çok severek kullandığım göz kremimi, cildimin alışmaması için ara ara değiştirdiğimi biliyorsunuz. Ürünün kutusu üzerinde "Göz Çevresini Aydınlatır" ibaresini gördüğümde hemen kullanmaya başladım. Fakat, ne yazık ki tam anlamıyla hüsrana uğradım.
Kutusu üzerinde; kullanıldığı andan itibaren göz çevresindeki siyah halkaların ve şişliklerin görünümünü azalttığı, göz çevresini aydınlattığı, ince çizgilerin görünümünü azaltmaya yardımcı olduğu ve göz çevresini nemlendirdiği yazıyor.
Düzenli olarak kullanmama rağmen ne yazık ki hiçbir faydasını göremediğim bir krem oldu kendisi. Ne göz çevremi aydınlattı, ne de halka ve şişlik konusunda birazcık olsun faydası oldu. Hadi benim doğum sonrası durumum olağanüstü bir durum olsun uykusuzluk ve yorgunluk nedeniyle bu krem hafif kaldı diyelim, daha sonraki dönemlerde kullandığımda bari biraz nemlendirseydi... I-ıh! Onu bile yapamadı. Üstelik, normal göz kremleriyle aynı gramajda olmasına rağmen daha kısa sürede biti. Markanın toniğini çok severek kullanıyorum ama ne yazık ki göz kreminden hiç memnun kalmadım. Seveni var mı bu kremin aranızda???
Kutusu üzerinde; kullanıldığı andan itibaren göz çevresindeki siyah halkaların ve şişliklerin görünümünü azalttığı, göz çevresini aydınlattığı, ince çizgilerin görünümünü azaltmaya yardımcı olduğu ve göz çevresini nemlendirdiği yazıyor.
Düzenli olarak kullanmama rağmen ne yazık ki hiçbir faydasını göremediğim bir krem oldu kendisi. Ne göz çevremi aydınlattı, ne de halka ve şişlik konusunda birazcık olsun faydası oldu. Hadi benim doğum sonrası durumum olağanüstü bir durum olsun uykusuzluk ve yorgunluk nedeniyle bu krem hafif kaldı diyelim, daha sonraki dönemlerde kullandığımda bari biraz nemlendirseydi... I-ıh! Onu bile yapamadı. Üstelik, normal göz kremleriyle aynı gramajda olmasına rağmen daha kısa sürede biti. Markanın toniğini çok severek kullanıyorum ama ne yazık ki göz kreminden hiç memnun kalmadım. Seveni var mı bu kremin aranızda???
19 Kasım 2013 Salı
Bebeklerde Gaz Sancısına Kesin Çözüm
Not: Planlanmış posttur.
Bebeğimiz doğduğu andan itibaren hepimiz biraz yorgun, biraz ağrılı-sancılı ama mutlu, huzurlu ve gururlu anneler olup çıkıyoruz. Eğer ilk anneliğiniz ise her ne kadar okuyor, araştırıyor, soruyor ve herşeyi öğrendiğinizi düşünüyorsanız da bir yerde mutlaka takılıyorsunuz :) Hayatımıza dahil olan o muhteşem varlık sayesinde sudan çıkmış balığa dönebiliyorsunuz :)
Bebeklerin az ya da çok gaz sancısı çekeceğini hepimiz biliyoruz. Sindirim sistemi henüz çoook çok hassas ve tam olgunlaşmamış olan miniklerimizi o dönemde minimum gaz sancısıyla atlatabilmesi için neler yapabileceğimizi az çok biliyoruz:
1-Herşeyden önce gaz yapan yiyecek ve içeceklerden uzak durun. Sütünüz aracılığıyla tükettiğiniz gıda sayesinde bebeğinizde gaz oluşuyor,
2- Bebeğinizin karnını doyurduktan sonra mutlaka ama mutlaka gazını çıkarın,
3- Bebeğinizi kucağınızda hafif hoplatarak pış pışlayın,
4- Bebeğinizi sırt üstü yatırın ve bacaklarıyla bisiklet hareketi yaptırın,
5- Bebeğinizin karnına masaj yapın,
6- Bebeğinizi, dizlerinizin üzerinde yüz üstü yatırın ve sırtına masaj yapın,
7-Sırt üstü yatarken bebeğinizi bir sağa bir sola çevirin,
8- Ilık suda banyo yaptırın,
9- Sıcak suyun içerisine 1 çay kaşığı dolusu kimyonu karıştırıp için. Sütünüz aracılığıyla bebeğinizin gaz sancısı çekmesini önlemiş/azaltmış olursunuz,
10- Hem siz rezene çayı içerek bebeğinizin rahatlamasını sağlayın, hem de bebeğinize 1-2 çay kaşığı içirin. Böylelikle bebeğinizin derin uyumasına katkıda bulunmuş olursunuz.
Özellikle erkek bebeklerde 3. haftadan itibaren daha sık görülen gaz sancısını Gökçe'de şiddetli bir şekilde yaşadık. Ne kadar dikkat edersem edeyim, Gökçe mutlaka öğün sonrası gaz sancısı çekti. Yukarıda yazmış olduğum tüm önerileri denemiş olmama rağmen Gökçe'de tam anlamıyla işe yaramadı. Saatlerce gaz sancısı çekmesi, beni de hayli yıprattı.
Ne yapacağımı internette biraz daha araştırdığımda saç kurutma makinesi, çamaşır makinesi ve elektrikli süpürge gibi yüksek ses çıkaran makineleri, gaz sancısı çeken bebeklerin yanında çalıştırdığımızda gaz sancısının hafifleyeceği bilgisini okudum. Uygulama yaptığımda gerçekten de Gökçe'nin diğer uygulamalara nazaran biraz daha kısa sürede sakinleştiğini ve rahatladığını farkettim. Fakat yine de tam anlamıyla sancıyı kısa sürede kesecek bir uygulamaya rastlamamıştım. Ta ki, kuzenimin önerisini duyuncaya kadar...
Kendi bebeğinin yoğun gaz sancılarını anında kestiğini söylediğinde hemen eşime aldırdım ben de.
Aktarlarda, adaçayı ya da sıklıkla acı elma yağı adıyla satılan bu yağı, Gökçe'nin şiddetli gaz sancısı çektiği birgün denedim. İnanılmaz ama, 10 dakika sonra Gökçe etrafa gülücükler saçıyordu :) Üzerimden nasıl bir yük kalktı, anlatamam. Sonraki gaz sancısı nöbetlerinde de bu yağı kullandım ve bebeğim çok kısa sürede sancıdan kurtuldu.
Uygulama çok basit; gaz sancısı çeken bebeğinizi sırt üstü yatırın, elinize aldığınız birkaç damla yağı, karnına saat yönünde masaj yaparak yedirin. Ayrıca, bebeğinizin ayak tabanına da sürmeyi ihmal etmeyin. Dikkat: Birkaç damladan fazla kullanmayın, bebeğinizin cildi tahriş olabilir. Ayrıca bu yağ, harici kullanım için.
Siz, bebeğinizde oluşan gaz sancılarını gidermek için hangi yöntemleri uyguluyorsunuz???
Bebeğimiz doğduğu andan itibaren hepimiz biraz yorgun, biraz ağrılı-sancılı ama mutlu, huzurlu ve gururlu anneler olup çıkıyoruz. Eğer ilk anneliğiniz ise her ne kadar okuyor, araştırıyor, soruyor ve herşeyi öğrendiğinizi düşünüyorsanız da bir yerde mutlaka takılıyorsunuz :) Hayatımıza dahil olan o muhteşem varlık sayesinde sudan çıkmış balığa dönebiliyorsunuz :)
Bebeklerin az ya da çok gaz sancısı çekeceğini hepimiz biliyoruz. Sindirim sistemi henüz çoook çok hassas ve tam olgunlaşmamış olan miniklerimizi o dönemde minimum gaz sancısıyla atlatabilmesi için neler yapabileceğimizi az çok biliyoruz:
1-Herşeyden önce gaz yapan yiyecek ve içeceklerden uzak durun. Sütünüz aracılığıyla tükettiğiniz gıda sayesinde bebeğinizde gaz oluşuyor,
2- Bebeğinizin karnını doyurduktan sonra mutlaka ama mutlaka gazını çıkarın,
3- Bebeğinizi kucağınızda hafif hoplatarak pış pışlayın,
4- Bebeğinizi sırt üstü yatırın ve bacaklarıyla bisiklet hareketi yaptırın,
5- Bebeğinizin karnına masaj yapın,
6- Bebeğinizi, dizlerinizin üzerinde yüz üstü yatırın ve sırtına masaj yapın,
7-Sırt üstü yatarken bebeğinizi bir sağa bir sola çevirin,
8- Ilık suda banyo yaptırın,
9- Sıcak suyun içerisine 1 çay kaşığı dolusu kimyonu karıştırıp için. Sütünüz aracılığıyla bebeğinizin gaz sancısı çekmesini önlemiş/azaltmış olursunuz,
10- Hem siz rezene çayı içerek bebeğinizin rahatlamasını sağlayın, hem de bebeğinize 1-2 çay kaşığı içirin. Böylelikle bebeğinizin derin uyumasına katkıda bulunmuş olursunuz.
Özellikle erkek bebeklerde 3. haftadan itibaren daha sık görülen gaz sancısını Gökçe'de şiddetli bir şekilde yaşadık. Ne kadar dikkat edersem edeyim, Gökçe mutlaka öğün sonrası gaz sancısı çekti. Yukarıda yazmış olduğum tüm önerileri denemiş olmama rağmen Gökçe'de tam anlamıyla işe yaramadı. Saatlerce gaz sancısı çekmesi, beni de hayli yıprattı.
Ne yapacağımı internette biraz daha araştırdığımda saç kurutma makinesi, çamaşır makinesi ve elektrikli süpürge gibi yüksek ses çıkaran makineleri, gaz sancısı çeken bebeklerin yanında çalıştırdığımızda gaz sancısının hafifleyeceği bilgisini okudum. Uygulama yaptığımda gerçekten de Gökçe'nin diğer uygulamalara nazaran biraz daha kısa sürede sakinleştiğini ve rahatladığını farkettim. Fakat yine de tam anlamıyla sancıyı kısa sürede kesecek bir uygulamaya rastlamamıştım. Ta ki, kuzenimin önerisini duyuncaya kadar...
Kendi bebeğinin yoğun gaz sancılarını anında kestiğini söylediğinde hemen eşime aldırdım ben de.
Aktarlarda, adaçayı ya da sıklıkla acı elma yağı adıyla satılan bu yağı, Gökçe'nin şiddetli gaz sancısı çektiği birgün denedim. İnanılmaz ama, 10 dakika sonra Gökçe etrafa gülücükler saçıyordu :) Üzerimden nasıl bir yük kalktı, anlatamam. Sonraki gaz sancısı nöbetlerinde de bu yağı kullandım ve bebeğim çok kısa sürede sancıdan kurtuldu.
Uygulama çok basit; gaz sancısı çeken bebeğinizi sırt üstü yatırın, elinize aldığınız birkaç damla yağı, karnına saat yönünde masaj yaparak yedirin. Ayrıca, bebeğinizin ayak tabanına da sürmeyi ihmal etmeyin. Dikkat: Birkaç damladan fazla kullanmayın, bebeğinizin cildi tahriş olabilir. Ayrıca bu yağ, harici kullanım için.
Siz, bebeğinizde oluşan gaz sancılarını gidermek için hangi yöntemleri uyguluyorsunuz???
18 Kasım 2013 Pazartesi
EST Siparişim ve Memnuniyetim Hakkında...
Not: Planlanmış posttur.
Ekim ayında Eyüp Sabri Tuncer'in internet satış sayfasında indirim ve ücretsiz kargo olduğunu görür görmez hemen alışveriş yaptım. Satış sitesinden siparişinizi verir vermez size siparişlerinin kendilerine ulaştığına dair bilgilendirme maili gönderiyorlar. Hatta, sitedeki sayfanızdan siparişlerinizin nerede olduğunu güncel bir şekilde takip edebiliyorsunuz. Öyle ki, ürünlerinizi teslim aldıktan sonra sayfanızı kontrol ederseniz, ürününüzün hangi tarihte teslim edildiğini, saatine varana kadar yazıldığını görebilirsiniz. O kadar titiz çalışıyorlar yani.
Benim siparişim; Perfume Jevels Çilek kokulu Body Splash, Zetinyağlı Sıvı Sabun ve El&Vücut Losyonu ikilisi ile son olarak Doğal Sabun-Çilekli Turta'dan oluşuyordu.
17 Ekim'de vermiş olduğum siparişim, bayram yoğunluğu nedeniyle 23 Ekim'de elime geçti. Yine her zamanki EST titizliği ile ürünler, büyük köpükler arasında kutuya konmuş; herhangi bir akma, kırılma vs. sorun oluşmamıştı.
Tek problem; ürünlerimin eksik ve birinin de yanlış gönderildiği idi.
Naturel sabunum kutudan çıkmamıştı. Ayrıca, sette de el&vücut losyonu yerine 2 adet sıvı sabun gönderilmişti. Hemen İstanbul merkezi aradım ve yetkili Nurdan hanımla görüştüm. Siparişimdeki sorundan bahsedince hemen ilgilendi ve yaptığı kontrolün ardından dönerek siparişimde eksik gelen 2 ürünü hemen kargoya verdi.
Böylelikle siparişlerim 2 defada ama hem hızlı hem de güvenilir biçimde ulaşmış oldu.
Bu arada, siparişim sırasında numune istemiştim. Kutuyu açınca ufak çaplı bir şok yaşadım desem yeridir. İlk defa bir firma, numune isteğim üzerine 2 paket dolusu numune gönderdi. Bu sayede markanın diğer ürünleri hakkında bilgi sahibi olabilicem.
Müşteri memnuniyetini ön planda tutan yılların eskitemediği markadan, bir memnuniyet dolu alışveriş daha yaptım. İlgili ve sıcakkanlı personeli, gün geçtikçe artan ürün yelpazesi, artık klasik hale gelen ürünleri, ara ara yapılan damping indirimleriyle gönlünüz rahat bir şekilde alışveriş yapmanız içten bile değil.
EST'nin sayfasına buradan ulaşabilir, alışverişinizi yapabilirsiniz.
Ekim ayında Eyüp Sabri Tuncer'in internet satış sayfasında indirim ve ücretsiz kargo olduğunu görür görmez hemen alışveriş yaptım. Satış sitesinden siparişinizi verir vermez size siparişlerinin kendilerine ulaştığına dair bilgilendirme maili gönderiyorlar. Hatta, sitedeki sayfanızdan siparişlerinizin nerede olduğunu güncel bir şekilde takip edebiliyorsunuz. Öyle ki, ürünlerinizi teslim aldıktan sonra sayfanızı kontrol ederseniz, ürününüzün hangi tarihte teslim edildiğini, saatine varana kadar yazıldığını görebilirsiniz. O kadar titiz çalışıyorlar yani.
Benim siparişim; Perfume Jevels Çilek kokulu Body Splash, Zetinyağlı Sıvı Sabun ve El&Vücut Losyonu ikilisi ile son olarak Doğal Sabun-Çilekli Turta'dan oluşuyordu.
17 Ekim'de vermiş olduğum siparişim, bayram yoğunluğu nedeniyle 23 Ekim'de elime geçti. Yine her zamanki EST titizliği ile ürünler, büyük köpükler arasında kutuya konmuş; herhangi bir akma, kırılma vs. sorun oluşmamıştı.
Tek problem; ürünlerimin eksik ve birinin de yanlış gönderildiği idi.
Naturel sabunum kutudan çıkmamıştı. Ayrıca, sette de el&vücut losyonu yerine 2 adet sıvı sabun gönderilmişti. Hemen İstanbul merkezi aradım ve yetkili Nurdan hanımla görüştüm. Siparişimdeki sorundan bahsedince hemen ilgilendi ve yaptığı kontrolün ardından dönerek siparişimde eksik gelen 2 ürünü hemen kargoya verdi.
Böylelikle siparişlerim 2 defada ama hem hızlı hem de güvenilir biçimde ulaşmış oldu.
Bu arada, siparişim sırasında numune istemiştim. Kutuyu açınca ufak çaplı bir şok yaşadım desem yeridir. İlk defa bir firma, numune isteğim üzerine 2 paket dolusu numune gönderdi. Bu sayede markanın diğer ürünleri hakkında bilgi sahibi olabilicem.
Müşteri memnuniyetini ön planda tutan yılların eskitemediği markadan, bir memnuniyet dolu alışveriş daha yaptım. İlgili ve sıcakkanlı personeli, gün geçtikçe artan ürün yelpazesi, artık klasik hale gelen ürünleri, ara ara yapılan damping indirimleriyle gönlünüz rahat bir şekilde alışveriş yapmanız içten bile değil.
EST'nin sayfasına buradan ulaşabilir, alışverişinizi yapabilirsiniz.
17 Kasım 2013 Pazar
Ankaralı Bloggerlar Etkinliği'ndeydim...
Not: Planlanmış posttur. Siz yazın, ben size sonra dönerim ;)
Dün, Fabrica'fe'de düzenlenen Ankara'lı Bloggerlar etkinliğinde ben de vardım. Sevgili Bugün Ne Sürsem blogunun sahibesi Melike ve NesNeslis blogunun sahibesi Neslihan'ın ortaklaşa düzenledikleri bu etkinlikte yaklaşık 20 blogger hep birlikte güldük eğlendik :)
Blogunu bildiğim ve bilmediğim blogger arkadaşlarla tanıştık, kaynaştık. Gökçe ile ilgilenmekten çok fazla fotoğraf çekme imkanım olmadı ama çok eğlenceli bir gün kaldı aklımda...
Kızım ve ben :)
Gökçe, Derya Ablasının kollarında :;)
Sevgili Sena ile :)
Sevgili Madam Kokosh ile :)
Sevgili Gülsen ve yakışıklı oğlu Kerem, ben, Madame Kokosh ve Nihan :))
Sevgili Derya, ben, Gökçe ve Neslihan :))
Etkinliğe katılan arkadaşların blogları aşağıda:
Ve bunlar sponsor firmaların biz bloggerlara hediyeleri.
Lila Kutu, Watson's, Online Eczanem, Tanaçan Kozmetik, Sally Hansen, Flormar, Sephora, Forever Living satış temsilcisi Ömer Bey ve Turuncu Kasa'ya teşekkürler...
Hem seçilen mekan, hem de özenli ve titiz çalışmalarından dolayı sevgili Melike ve Neslihan'a bir kere de buradan teşekkür etmek istiyorum. İyi ki katılmışım dediğim bir organizasyon oldu benim için. Önümüzdeki yıl, benim de sürprizlerim olacak :)
Dün, Fabrica'fe'de düzenlenen Ankara'lı Bloggerlar etkinliğinde ben de vardım. Sevgili Bugün Ne Sürsem blogunun sahibesi Melike ve NesNeslis blogunun sahibesi Neslihan'ın ortaklaşa düzenledikleri bu etkinlikte yaklaşık 20 blogger hep birlikte güldük eğlendik :)
Blogunu bildiğim ve bilmediğim blogger arkadaşlarla tanıştık, kaynaştık. Gökçe ile ilgilenmekten çok fazla fotoğraf çekme imkanım olmadı ama çok eğlenceli bir gün kaldı aklımda...
Kızım ve ben :)
Gökçe, Derya Ablasının kollarında :;)
Sevgili Sena ile :)
Sevgili Madam Kokosh ile :)
Sevgili Gülsen ve yakışıklı oğlu Kerem, ben, Madame Kokosh ve Nihan :))
Sevgili Derya, ben, Gökçe ve Neslihan :))
Etkinliğe katılan arkadaşların blogları aşağıda:
Lila Kutu, Watson's, Online Eczanem, Tanaçan Kozmetik, Sally Hansen, Flormar, Sephora, Forever Living satış temsilcisi Ömer Bey ve Turuncu Kasa'ya teşekkürler...
Hem seçilen mekan, hem de özenli ve titiz çalışmalarından dolayı sevgili Melike ve Neslihan'a bir kere de buradan teşekkür etmek istiyorum. İyi ki katılmışım dediğim bir organizasyon oldu benim için. Önümüzdeki yıl, benim de sürprizlerim olacak :)
16 Kasım 2013 Cumartesi
Rival de Loop Yeşil Elma Özlü Yüz Maskesi
Son dönemlerde cildimi yenilemek adına yüzüme sürekli maske yaptığımı biliyorsunuz. Bu maskeyi de aylar önce kullanmıştım ama yazmak bugüne kısmetmiş.
Sadece Rossmanlarda satılan maskenin ambalajı üzerinde; cildi derinlemesine temizlediği, cildi beslediği-nemlendirdiği, kırışıklıkları önlediği ve azalttığı yazılı. 1 paket 2 kullanımlık ama ben yine fazla geldiği gerekçesiyle 4 defa kullanıyorum.
Maskeyi haftada 2 kez uyguladım. Her uygulayışımda cildim yandı. Ben de bu nedenle paket üzerinde yazdığı gibi 10-15 dk. değil; en fazla 5 dk. tutabildim yüzümde. Bir de paketi açtığım andan itibaren fazla yoğun gelen yeşil elma kokusu kaldı aklımda. Yeşil elmayı seven ben bile bu yoğun kokudan biraz rahatsızlık duydum açıkçası.
Diğer vaatleri için uzun süreli uygulama gerekiyor. Ama yukarıda belirttiğim nedenlerden dolayı tekrar almayı düşünmüyorum. Bu ürünü kullanıp memnun kalanlar var mı?
Sadece Rossmanlarda satılan maskenin ambalajı üzerinde; cildi derinlemesine temizlediği, cildi beslediği-nemlendirdiği, kırışıklıkları önlediği ve azalttığı yazılı. 1 paket 2 kullanımlık ama ben yine fazla geldiği gerekçesiyle 4 defa kullanıyorum.
Maskeyi haftada 2 kez uyguladım. Her uygulayışımda cildim yandı. Ben de bu nedenle paket üzerinde yazdığı gibi 10-15 dk. değil; en fazla 5 dk. tutabildim yüzümde. Bir de paketi açtığım andan itibaren fazla yoğun gelen yeşil elma kokusu kaldı aklımda. Yeşil elmayı seven ben bile bu yoğun kokudan biraz rahatsızlık duydum açıkçası.
Diğer vaatleri için uzun süreli uygulama gerekiyor. Ama yukarıda belirttiğim nedenlerden dolayı tekrar almayı düşünmüyorum. Bu ürünü kullanıp memnun kalanlar var mı?
15 Kasım 2013 Cuma
AVON Ultra Colur Rich Mega Impact Ruj- Personified Plum
Sonbaharı yaşadığımız şu günlerde yılın moda rengi ve benim de çok sevdiğim renklerden biri olan bordoyu, dudaklarımda da görmek istedim.
Katalogu incelerken gözüme çarpan bu ruju, aynı seride yer alan Divine Wine ile birlikte hemen sipariş verdim.
Avon'un rujları gerçekten çok severek kullanırım fakat bu ruju hiç beğenmedim. Yukarıdaki fotoğrafta rengin gayet koyu bir ton olduğu konusunda hemfikiriz değil mi? 4-5 kat geçmeme rağmen dudaklarımdaki yansıma ise şu şekilde;
Göründüğü gibi koyu bir bordo değil kesinlikle. Ve içinde minik altın simler barındırıyor. Yumuşak bir ruj. Yani nemlendirme özelliği fazla, sanırım bu yüzden hiç kalıcı değil. 1 saat sonra hem de koyu bir renk, dudakta görünmüyor bile.
Evet, çok fazla sürmeme rağmen dudaklarımda ağırlık yapmadı, yapış yapış bir his vermedi, kötü ya da ağır bir kokusu yok ama benim beklentimi karşılamadı maalesef...
İndirimle 10,00 TL gibi bir fiyata almıştım. Serinin bir de Charged Cherry rengini kullanıyorum. Onda böyle bir hayal kırıklığı yaşamadım.
Bu ruju kullananlar var mı, siz neler düşünüyorsunuz?
Katalogu incelerken gözüme çarpan bu ruju, aynı seride yer alan Divine Wine ile birlikte hemen sipariş verdim.
Avon'un rujları gerçekten çok severek kullanırım fakat bu ruju hiç beğenmedim. Yukarıdaki fotoğrafta rengin gayet koyu bir ton olduğu konusunda hemfikiriz değil mi? 4-5 kat geçmeme rağmen dudaklarımdaki yansıma ise şu şekilde;
Göründüğü gibi koyu bir bordo değil kesinlikle. Ve içinde minik altın simler barındırıyor. Yumuşak bir ruj. Yani nemlendirme özelliği fazla, sanırım bu yüzden hiç kalıcı değil. 1 saat sonra hem de koyu bir renk, dudakta görünmüyor bile.
Evet, çok fazla sürmeme rağmen dudaklarımda ağırlık yapmadı, yapış yapış bir his vermedi, kötü ya da ağır bir kokusu yok ama benim beklentimi karşılamadı maalesef...
İndirimle 10,00 TL gibi bir fiyata almıştım. Serinin bir de Charged Cherry rengini kullanıyorum. Onda böyle bir hayal kırıklığı yaşamadım.
14 Kasım 2013 Perşembe
Vaseline Vücut Losyonları
Sadece el-yüz bakımı ve makyaj olmamalı bence bayanların cilt bakım anlayışı içerisinde. Vücut bakımı da kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir konu. Piyasada bildiğiniz gibi bu alanda kullanılmak üzere onlarca ürün var. Bunlardan Vaseline markasına ait 2 ürünle karşınızdayım bugün.
Her ikisinin de ortak özelliklerinden bahsederek başlayayım yazıma. Kuruyan ve neme ihtiyaç duyan her cilt tipine göre ayrı ayrı hazırlanmış olan bu vücut losyonları, ciddi anlamda cildinizi nemlendiren losyonlar. 1-2 kullanımda farkedeceğiniz vücut bakımını yapan bu losyonlar nispeten koyu kıvamlı. Her ikisi de uygulama sonrası cilt tarafından çok çabuk emiliyor ve yağlı yağlı ya da yapış yapış bir his bırakmıyor.
Markanın 3 çeşit cilt bakım ürünü var. Benim kullandıklarım; Kakao Yağı ve E Vitamini İçeren Vücut Losyonu ile E ve A Vitamini İçeren Vücut Losyonu.
Kakao yağı içeren losyon; kapağını açtığınız andan itibaren buram buram kakao kokuyor. Ve bu koku çok kalıcı. Vücudunda kuruluk hisseden herkesin kullanması gereken bir ürün. Düzenli olarak kullanıldığında cildi yumuşatıyor, aynı zamanda cilde esneklik kazandırıyor.
E ve A vitamini içeren losyonsa; cildimizin gün içerisinde kaybettiği suyun sağladığı nemin hızla geri kazanılmasına yol açan bir losyon. İçerdiği vitaminler sayesinde de cildin sağlıklı görünmesine yardımcı oluyor. Bu losyonun da gayet hoş ve temiz bir kokusu var.
Önerim; açılacak olan gözenekleriniz aracılığıyla losyonların faydasını maksimuma çıkarmanız için özellikle duş sonrası kullanmanız. Vücut bakımınızı ihmal etmeyin ;)
Her ikisinin de ortak özelliklerinden bahsederek başlayayım yazıma. Kuruyan ve neme ihtiyaç duyan her cilt tipine göre ayrı ayrı hazırlanmış olan bu vücut losyonları, ciddi anlamda cildinizi nemlendiren losyonlar. 1-2 kullanımda farkedeceğiniz vücut bakımını yapan bu losyonlar nispeten koyu kıvamlı. Her ikisi de uygulama sonrası cilt tarafından çok çabuk emiliyor ve yağlı yağlı ya da yapış yapış bir his bırakmıyor.
Markanın 3 çeşit cilt bakım ürünü var. Benim kullandıklarım; Kakao Yağı ve E Vitamini İçeren Vücut Losyonu ile E ve A Vitamini İçeren Vücut Losyonu.
Kakao yağı içeren losyon; kapağını açtığınız andan itibaren buram buram kakao kokuyor. Ve bu koku çok kalıcı. Vücudunda kuruluk hisseden herkesin kullanması gereken bir ürün. Düzenli olarak kullanıldığında cildi yumuşatıyor, aynı zamanda cilde esneklik kazandırıyor.
E ve A vitamini içeren losyonsa; cildimizin gün içerisinde kaybettiği suyun sağladığı nemin hızla geri kazanılmasına yol açan bir losyon. İçerdiği vitaminler sayesinde de cildin sağlıklı görünmesine yardımcı oluyor. Bu losyonun da gayet hoş ve temiz bir kokusu var.
Önerim; açılacak olan gözenekleriniz aracılığıyla losyonların faydasını maksimuma çıkarmanız için özellikle duş sonrası kullanmanız. Vücut bakımınızı ihmal etmeyin ;)
13 Kasım 2013 Çarşamba
Alix Avien Shine Plus- 230
Bugün, Hadi Bit Kutusu projemde de yer alan ojem hakkında yazayım istedim. Bitmek üzere, ama bitmesine de bir taraftan üzülüyor, bir taraftan da seviniyorum. Üzülüyorum; renk tonu tam istediğim gibi, seviniyorum; 1 oje daha bitirmek üzereyim.
Bir kere rengini çook seviyorum. Bu ojeyi kullandığınızda tertemiz ve bakımlı ellere sahip olmanız içten bile değil. Tek katta bile rengini veriyor ama ben 2 kat kullanmayı tercih ediyorum. Sürdükten hemen sonra kuruyor. Oje kurutucuya falan kesinlikle gerek yok. Ojeyi sürdükten 5 dk. sonra Gökçe'nin altını değiştirebiliyorum, o kadar yani.
Hemen soyulmuyor, 3-4 gün tırnaklarınızda kalıyor. Şişesinin küçük olması nedeniyle fırçası da küçük ama bu, uygulamada sorun yaratmıyor, kolay sürülüyor. Tırnaklarınızdan temizlemesi de gayet kolay.
Ojenin bence tek kötü yanı; parlaklığını çabuk yitirmesi. Mutlaka üzerine top coat geçilmesi gerekiyor. Fakat, küçük sevimli şişesi, renk tonu ve saydığım diğer olumlu özellikleri nedeniyle alınası bir oje. Siz nasıl buldunuz?
Bir kere rengini çook seviyorum. Bu ojeyi kullandığınızda tertemiz ve bakımlı ellere sahip olmanız içten bile değil. Tek katta bile rengini veriyor ama ben 2 kat kullanmayı tercih ediyorum. Sürdükten hemen sonra kuruyor. Oje kurutucuya falan kesinlikle gerek yok. Ojeyi sürdükten 5 dk. sonra Gökçe'nin altını değiştirebiliyorum, o kadar yani.
Hemen soyulmuyor, 3-4 gün tırnaklarınızda kalıyor. Şişesinin küçük olması nedeniyle fırçası da küçük ama bu, uygulamada sorun yaratmıyor, kolay sürülüyor. Tırnaklarınızdan temizlemesi de gayet kolay.
Ojenin bence tek kötü yanı; parlaklığını çabuk yitirmesi. Mutlaka üzerine top coat geçilmesi gerekiyor. Fakat, küçük sevimli şişesi, renk tonu ve saydığım diğer olumlu özellikleri nedeniyle alınası bir oje. Siz nasıl buldunuz?
12 Kasım 2013 Salı
Dove Invisible Dry Roll-On
Çok uzun zamandır severek kullandığım ve burada da bahsettiğim emektar stiğimden eskisi kadar verim alamadığımı farkedince çekmecemde beklemede olan Dove'i denemeye başladım. Daha önce şampuan ve sabununu severek kullandığım markanın roll-onu için de beklentim büyüktü doğal olarak.
Herşeyden önce ambalajı sayesinde, ürünü elinizle hemen kavradığınız için uygulamanız çok kolay. Bilyalı olan roll-onun kokusu çok güzel, gayet temiz bir koku.Ürün yapış yapış değil; dolayısıyla sürdüğünüzden itibaren 1 dk. içerisinde kuruyor ve gün boyunca cildiniz kupkurukuru ve tertemiz kalıyor. Uygulama sırasında ve sonrasında cildinizde kalıntı bırakmıyor.
Ve en önemlisi de ; sadece cildinize değil; kıyafetlerinize de iyi bakıyor. Kesinlikle diğer roll-on ya da stik deodorantlardaki gibi koyu renk kıyafetlerinizde beyaz leke bırakmıyor. Beklentimi karşılaması nedeniyle gönül rahatlığıyla kullanıyorum ve aynı gönül rahatlığıyla size de tavsiye ediyorum.
Herşeyden önce ambalajı sayesinde, ürünü elinizle hemen kavradığınız için uygulamanız çok kolay. Bilyalı olan roll-onun kokusu çok güzel, gayet temiz bir koku.Ürün yapış yapış değil; dolayısıyla sürdüğünüzden itibaren 1 dk. içerisinde kuruyor ve gün boyunca cildiniz kupkurukuru ve tertemiz kalıyor. Uygulama sırasında ve sonrasında cildinizde kalıntı bırakmıyor.
Ve en önemlisi de ; sadece cildinize değil; kıyafetlerinize de iyi bakıyor. Kesinlikle diğer roll-on ya da stik deodorantlardaki gibi koyu renk kıyafetlerinizde beyaz leke bırakmıyor. Beklentimi karşılaması nedeniyle gönül rahatlığıyla kullanıyorum ve aynı gönül rahatlığıyla size de tavsiye ediyorum.
11 Kasım 2013 Pazartesi
9 Kasım 2013 Cumartesi
8 Kasım 2013 Cuma
İnci Tozu Bakım Maskesi
Bu aralar feci şekilde cilt bakımına sardım. Bakım içinse bol bol maske alıp deniyorum son zamanlarda. Denediğim maskelerden biri de BİM marketten aldığım İnci Tozu Maskesi.
Paketin arka yüzünde; uzun süre etkili formüllü, cildin iyileşme hızının artmasına, kırışıklıkların önlenmesine, cildin parlaklık kazanmasına, pürüzsüz bir cildin oluşmasına, cildin güneş ışınlarından korunmasına, hücre yenilenmesine, cildin elastikiyet kazanmasına, dolaşımın hızlanmasına, cildin doğal renginin korunmasına, porların ve aknelerin küçülmesine, ölü hücrelerin atılmasına, kızarıklıkların azalmasına çillerin belirginliğinin azalmasına yardımcı olduğu yazılı.
Paket içerisinden tek kullanımlık, kağıdımsı-pamuğumsu maske çıktı. Vıcık vıcık diye tabir edebileceğim bir madde ile kaplı bu kağıdımsı maskeyi tüm yüzünüze uygulayıp 20-30 dakika yüzünüzde bekletiyorsunuz. Bu süre içerisinde o sıvı madde cildim tarafından tamamen eridi ve o kağıdımsı maske kurumaya başladı.
Belirtilen süre sonunda yüzümü ılık suyla temizledim. Açıkçası, hem yukarıda belirttiği vaatlerini (ne ilk kullanımda ne de sonraki uygulamalarda) yerine getireceğini düşünmüyorum, hem de bu ilk ve son kullanımda cildimde herhangi bir olumlu durum görmedim. 30 dakika yüzümde bekletip attığım bir maske deneyimim oldu.
Paketin arka yüzünde; uzun süre etkili formüllü, cildin iyileşme hızının artmasına, kırışıklıkların önlenmesine, cildin parlaklık kazanmasına, pürüzsüz bir cildin oluşmasına, cildin güneş ışınlarından korunmasına, hücre yenilenmesine, cildin elastikiyet kazanmasına, dolaşımın hızlanmasına, cildin doğal renginin korunmasına, porların ve aknelerin küçülmesine, ölü hücrelerin atılmasına, kızarıklıkların azalmasına çillerin belirginliğinin azalmasına yardımcı olduğu yazılı.
Paket içerisinden tek kullanımlık, kağıdımsı-pamuğumsu maske çıktı. Vıcık vıcık diye tabir edebileceğim bir madde ile kaplı bu kağıdımsı maskeyi tüm yüzünüze uygulayıp 20-30 dakika yüzünüzde bekletiyorsunuz. Bu süre içerisinde o sıvı madde cildim tarafından tamamen eridi ve o kağıdımsı maske kurumaya başladı.
Belirtilen süre sonunda yüzümü ılık suyla temizledim. Açıkçası, hem yukarıda belirttiği vaatlerini (ne ilk kullanımda ne de sonraki uygulamalarda) yerine getireceğini düşünmüyorum, hem de bu ilk ve son kullanımda cildimde herhangi bir olumlu durum görmedim. 30 dakika yüzümde bekletip attığım bir maske deneyimim oldu.
7 Kasım 2013 Perşembe
Yves Rocher Inositol Vegetal Soin Optimal Anti Aging Day Cream
Aylar önce bitirdiğim bir ürün ama Allahtan, bir ürünü kullamaya başladıktan itibaren düşüncelerimi ve ürünle ilgili detayları not aldığım bir defterim var. Bu deftere aldığım notlar sayesinde izlenimlerimin tamamını buraya aktarabiliyorum.
Yves Rocher mağazasında, ilk yaşlanma belirtilerine karşı kullanabileceğim bir krem istediğimde, görevli bayan cildime baktı ve hemen bu kremi önerdi.
Eğer yüzünüzde, gözler ve dudak kenarlarında yaşlanma belirtisi farkettiyseniz, cilt tipiniz farketmez, yeşil pirinç özlü bu krem size göre olabilir. Sürdüğünüz andan itibaren cildinizin nemlendiğini ve yumuşacık olduğunu farkedeceksiniz.
Yine her Fransız ürününde olduğu gibi mis gibi kokuya sahip. Kutusu üzerinde ürünün, kullanılan;
1. günde %95 nemlenmiş, %85 kadifemsi bir cilt,
8. günde %84 daha sıkı, %77 daha aydınlık bir cilt,
15. günde %84 ilk kırışıklıkların azaldığı bir cilt vaadinde bulunduğu yazılı.
Yüzdelerini bilmem ama kullandığım dönemde gerçekten de nemlenmiş, kadifemsi, daha sıkı, daha canlı ve daha aydınlık bir cilde kavuştuğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Zaten çok fazla kırışıklık sorunum olmadığı için son vaadi konusunda net bilgim yok.
Yoğun formüllü bu kremi, ilk yaşlanma belirtisi gösteren cilde sahip kişilere kesinlikle tavsiye ediyorum. Ayrıca, piyasada satılan diğer anti aging ürünlere nazaran50,00 TL civarı fiyatıyla çok daha uygun.
Yves Rocher mağazasında, ilk yaşlanma belirtilerine karşı kullanabileceğim bir krem istediğimde, görevli bayan cildime baktı ve hemen bu kremi önerdi.
Eğer yüzünüzde, gözler ve dudak kenarlarında yaşlanma belirtisi farkettiyseniz, cilt tipiniz farketmez, yeşil pirinç özlü bu krem size göre olabilir. Sürdüğünüz andan itibaren cildinizin nemlendiğini ve yumuşacık olduğunu farkedeceksiniz.
Yine her Fransız ürününde olduğu gibi mis gibi kokuya sahip. Kutusu üzerinde ürünün, kullanılan;
1. günde %95 nemlenmiş, %85 kadifemsi bir cilt,
8. günde %84 daha sıkı, %77 daha aydınlık bir cilt,
15. günde %84 ilk kırışıklıkların azaldığı bir cilt vaadinde bulunduğu yazılı.
Yüzdelerini bilmem ama kullandığım dönemde gerçekten de nemlenmiş, kadifemsi, daha sıkı, daha canlı ve daha aydınlık bir cilde kavuştuğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Zaten çok fazla kırışıklık sorunum olmadığı için son vaadi konusunda net bilgim yok.
Yoğun formüllü bu kremi, ilk yaşlanma belirtisi gösteren cilde sahip kişilere kesinlikle tavsiye ediyorum. Ayrıca, piyasada satılan diğer anti aging ürünlere nazaran50,00 TL civarı fiyatıyla çok daha uygun.