Sayfalar

25 Ekim 2013 Cuma

Bumerang İle Hep Birlikte Kazanacağız!

Blogunuzun popülaritesini artırmak ister misin? Peki ya reklam vererek para kazanmak ister misin? O halde sevgili site/blog sahibi, hemen Türkiye'nin en büyük blogcu ve webmaster topluluğu olan Bumerang' a üye ol, hem blogunu yeni takipçilerle tanıştır, trafiğini artır, hem de ziyaretçilerinin ilgisini çekecek içerikleri yayınla ve hemen para kazanmaya başla ;)

5734 aktif üye, 5.6 milyon Bumerang'a gönderilen ziyaretçi ve 2 milyar ücretsiz tanıtım,  hiç de azımsanmayacak rakamlar. Kayıtsız kalmak istemiyorsan hemen katıl. 

Bitmedi! Bumerang'a üyeliğin sırasında yukarıdaki kodu kullandığın takdirde 20,00 TL hesabında olacak ;)

Bumerang ile hep birlikte kazanacağız!

23 Ekim 2013 Çarşamba

Show by Pastel Koleksiyonuna Yepyeni İki Ürün Birden!‏

Pastel, Show by Pastel koleksiyonuna yepyeni iki ürün daha ekledi.



SHOW by PASTEL İKİLİ ALLIK-  Ambalajın içindeki iki farklı rengi ister tek tek, ister karıştırarak yanaklarınıza doğal ve pürüzsüz bir canlılık kazandırabilirsiniz.
İki ayrı renk alternatifiyle yanaklarınıza renk katacak.

SHOW by PASTEL PUDRA - İpeksi dokusu cilde pürüzsüz ve doğal bir görünüm verirken, makyajın da uzun süre kalıcı olmasını sağlar.  5 farklı tonuyla teninize en uygun rengi bulabilirsiniz.

Önerilen perakende satış fiyatı: 9.90TL

 wwww.pastelshop.com 'dan hemen satın alabilirsiniz

Pure Beauty- Nar Özlü Antioksidan Göz Maskesi

Son dönemlerde sürekli bir koşturmaca halinde olduğumdan dinlenmeye pek fırsatım olmuyor. Hele hele gece uykularım bölük pörçük. Dolayısıyla şiş ve morarmış gözaltları ve kızarmış gözlerim, yüzümün ayrılmaz parçası oldu. Kozmetik malzemelerle ve cilt bakımıyla görüntüyü biraz olsun kapatmam gerekiyor.
Yorgun göz çevresi için uyguladığım bir maskeden bahsetmek bugün sizlere: Watsonslarda satılan Pure Beauty markasına ait göz maskesi.
Bu maske, yorgun gözleri canlandırmak ve aydınlatmak, ayrıca göz çevresini sıkılaştırma özelliklerine sahip.
Tek kullanımlık 2 adet kağıdımsı-pamuksu yapıda maskeden oluşuyor. Renksiz ve kokusuz olan bu maskeleri, temiz cilde uyguluyorsunuz.Gözaltlarına maskeyi yerleştirip 10 dk. bekletiyorsunuz. Bu arada hafif dokunuşlarla göz çevrenize masaj yapabilirsiniz.

Maskeyi uyguladıktan birkaç dakika sonra cayır cayır yanan göz ve çevresinde, inanılmaz bir rahatlama hissedeceğinizin garantisini veririm. Hem serinlik, hem ferahlık hem de dinlendirme hislerini doya doya yaşatıyor. En iyi sonucu almak için hafta 2-3 kez uygulanması tavsiye ediliyor. Nar özlü olduğu için antioksidan etkisi de var ve sanırım göz çevresini sıkılaştırma özelliğinin olup olmadığını bu şekilde uygulama yaparak görebilirsiniz.

Maskeyi, sadece Watsons mağazalarından temin edebilirsiniz. Normal fiyatı 6,00 TL ancak indirim zamanına denk gelirseniz daha uygun fiyatlara hem de daha fazla ürünle bu maskeye sahip olabilirsiniz.

 



22 Ekim 2013 Salı

Miniğime Sonbahar Hazırlıkları

Bayram tatili nedeniyle, miniğimin babasıyla daha çok vakit geçirmesi benim de işime yaradı. Gökçe'nin gardrobuna el attım ve miniğimin kıyafetlerini kontrol etmeye başladım. Askıda duran ve önümüzdeki yıl giyebileceği yazlık ve kışlıklarını, şurada bahsettiğim kutulara ayrı ayrı yerleştirdim, küçük gelenleri birilerine vermek üzere ayırdım, sonbahar ve kış giyeceklerini de askılarına, çekmecelerine ve dolaplarına yerleştirdim. Yazlık-kışlık değişiminden bu kadar keyif alacağımı hiç düşünmezdim :))
Bu arada Gökçe'nin bazı eksiklikleri olduğunu farkettim ve hemen bir liste yaptım. Hatta bayram tatilimizde alışveriş yaparak ihtiyaçlarının büyük bir kısmını temin ettik. Sonbaharda ve hatta kışın da giyebileceği değişik bir şort bakındım fakat bulamadım. İş başa düştü deyip, aşağıdaki ciciye başladım.
Malzemelerimiz; Gökçe için birşey yaparım düşüncesiyle aldığım neon pembe ip, evde duran kar beyazı artık ip ve 4 numara şiş.
Yapımı çok kolay. Haroşa ve düz lastik tekniklerini kullanarak ördüm. Tamamen göz kararı oldu ama aynı şekilde örmek isteyenler için aşağıdaki fotoğraf işe yarayacaktır diye düşünüyorum.
Bu da şortun arka kısmı. Ön kısmından daha geniş tutmak lazım.
Sonuçta, tam da Gökçe'nin üzerinde görmek istediğim gibi bir modelde şort örmüş oldum. Kızım, neon modasına uymasa olmazdı :)
Siz nasıl buldunuz?


18 Ekim 2013 Cuma

Muhteşem Bir Kurabiye Tarifi

Evet, bayram nedeniyle çok fazla tatlı yenildi içildi, dolayısıyla hepimiz belli bir süre tatlı ve türevlerinden görmek istemiyoruz ama bu kurabiye, her daim tarif defterinizde bulunmalı.
Yapımı gayet kolay bu tarifi mutlaka denemelisiniz. Çayın, kahvenin yanında harika bir ikramlık. Gökçe'nin mevlütünde de yaptığım ve çok beğenilen bu kurabiyenin tarifine geçiyorum hemen.
Önce malzemeler:
1 paket margarin,
1 su bardağı pudra şekeri,
1 su bardağı nişasta,
1 su bardağı sıvıyağ,
1 yumurta,
1 paket kabartma tozu,
1 paket vanilya,
Alabildiğine un.

Yapımı ise; malzemelerin hepsini karıştırın, yoğurduktan sonra istediğiniz şekli verin, 170 derece fırında beyaz kalacak şekilde 30 dk. pişirin, üzerine süslemek için pudra şekeri ve/veya tarçın serpin.
Bu kurabiye ilgili bir dipnot: Pişirdikten sonra buzlukta saklayabilirsiniz.
Afiyet olsun...

17 Ekim 2013 Perşembe

Anne Sütünü Artırmak İçin...

Doğum sonrası her annenin yaşadığı kaygılardan biri de bebeğini besleyecek kadar süt olup olmayacağıdır. Her annenin, sütünü artırabilmek için ekstra uyguladığı şeyler var. Hem psikolojik olarak, hem de süt artırmak için çeşitli gıdalara daha fazla yönelmek kaçınılmaz. Her ne kadar emzirme sorunu yaşasam da en azından sağarak elde ettiğim sütümü Gökçe'ye içirmeye devam ediyorum. Sütümü artırmak için neler yiyip-içtiğimi ve nelerin işe yaradığını/yaramadığını sizlerle paylaşmak istiyorum.

1- Herşeyden önce, hem vücudum için ihtiyacım olanını karşılamak, hem de sütü artırdığının herkes tarafından bilindiği hayatımızın mucizesi su. Günde en az 8-1o bardak arası su tüketen annelerin daha fazla süt ürettiği bilimsel bir gerçek. İçerisine ekstra birşey katılmasına bile gerek yok. Anneler, bol bol su için :)

2- Yeterli uyku. Mutlaka uykunuza dikkat edin ve bebeğinizin uyuduğu her dakika siz de uyumaya çalışın. Hem vücudunuz dinlenir, hem zihniniz, hem de süt artırımına katkıda bulunmuş olursunuz.

3- Stresten uzak durun. Uzmanlar, stresten uzak bir lohusalık döneminin hem anne, hem de bebeğe olumlu etkisinden bahsedip duruyor. Unutmayın, bebeğiniz en ufak bir olumsuzluğu bile hissediyor.

4- Bebeğinizle birbirinize dokunun. Hem iletişiminizi kurmanıza yardımcı oluyor hem de süt üretimine.

5- Sıvı gıdalar tüketin. Özellikle çorbalar, lohusalık döneminizde hem sindirim sisteminizin düzene girmesine yardımcı, hem de süt üretimini artırıyor.
6- Süt Artırıcı Çaylar: Humana Still Tee ve Milupa Rezene Çayı'nı bol bol tüketiyorum. Rezene çayı, ayrıca bebeğe uyku verdiği için özellikle tercih etmenizi öneririm.

7- Milupa Lactamil: Bu, annelere yönelik bir sütlü içecek. Salep gibi toz halde satılıyor. Su ile karıştırılarak tüketiliyor. Günde 3-4 bardak içilmesi tavsiye ediliyor. Çok fazla faydasını ben görmedim fakat en azından bedenimin ihtiyacı olan folik asit, kalsiyum, demir ve çeşitli vitaminleri bu sayede içtiğim süre boyunca karşılamış oldum.

8- Karamalz Nar Özlü İçecek: İlk dönemlerde çok tükettim, ama artık kullanmıyorum. Düzenli olarak tüketmediğimden olsa gerek, çok faydasını göremedim.

9- Dut Kurusu: Benim mucizelerimden. Gün içerisinde tüketir tüketmez sütümün arttığına şahit oldum. Kaç kutu bitirdiğimi hatırlamıyorum.

10- Kısır: İkinci mucizem. Sağolsun, anneciğim de muhteşem yapıyor. Herkes bulgur pilavının süt artırdığından dem vurur ama ben kısır yediğim öğünün hemen ardından göğüslerimi boşaltma ihtiyacı hissediyorum. İnce bulgur ve yeşillik süt oluşumunda büyük etken sanırım. Sütümün azaldığı herhangi bir dönemde 2 porsiyon kısır tüketiyorum ve etkisini hemen gösteriyor.

Anne sütünün, bebeğiniz için ne kadar önemli olduğunu  bir kez daha hatırlatmak isterim. Her anne, sağlıklı büyüyen bir bebeğe sahip olmak ister. Tabii ki, süt üretimi her annede farklı oluyor ama miniklerin bir damla fazla süt tüketmesi anneleri mutlu etmeye yetiyor. Ben, sizlerle benim işime yarayan/yaramayan uygulamalarımı sizlerle paylaşmak istedim. Umuyorum, az da olsa faydam dokunmuştur :)

Hepinize sağlıklı ve mutlu günler...


16 Ekim 2013 Çarşamba

Fe Beyazlatıcı Diş Pastası

Sadece cilt bakımı ve makyaj yeterli olmuyor iyi, bakımlı ve makyajlı bir cilt için. Yaptığınız onca özenli bakım ve makyaj, bir gülümsemeyle mahvolabilir. O nedenle diş bakımı ve sağlığı da çok önemli. Bugün, ilk defa denediğim bir ürün hakkında yazayım.
Market alışverişim sırasında diş macunu bakınırken bu ürüne rastladım. Kutusu üzerinde; tartar ve plak oluşumunu engellemeye yardımcı olmasının yanısıra çay, kahve sigara vs. lekelerini çıkarmaya ve dişlerin beyazlamasına yaradığı bilgilerini okuyunca denemek istedim.
Herşeyden önce normal diş macunlarından daha koyu kıvamlı. Kullanırken ve kullanım sonrası ağızda hoş bir tat ve ferahlık bırakıyor. Ürünü kullandığınız dönemde ayrıca diş macunu kullanmanıza gerek yok ve günde 2 kez bu pasta ile dişlerinizi fırçalamanız yeterli. Kullandığım dönem boyunca; hatta ilk kullanımdan itibaren dişlerimde belirgin bir beyazlık farkettim. Hatta son günlerde kullandığım Colgate Optik Beyaz'dan özellikle bu konuda çok çok daha başarılı olduğunu söylemeliyim. Ağızda bıraktığı ferahlık ve tazelik hissini de sayarsak, ayrıca fiyatına göre kıyaslarsak gayet başarılı buldum ben. Bence tek dezavantajı; gramajının az olması. Son aldığım diş macunlarını da bitirdikten sonra kesinlikle alacağım bir ürün.

15 Ekim 2013 Salı

Bol Bol Alışveriş Yaptım...

Ama bu kez ihtiyaca yönelik alışveriş oldu. Özellikle belirlemedim ama hepsi de denk geldi, gayet de iyi oldu. Bol fotoğraflı yazımı okumaya, aldıklarımı incelemeye başlayalım hadi ;)
Öncelikle Yves Rocher. Geçtiğimiz cumartesi günü doğum günüm olmasından mütevellit, sevgili Yves Rocher'in 1+1 kampanyasından yararlanarak 2 selülit kremine sahip oldum. Yanındaki organik duş jeli ise markanın bana hediyesi ;)
Bu da internet alışverişim. Markayı ve ürünlerini çok merak ediyordum. Gerçekten çok uygun fiyatlara vücut losyonları ve body mistlere sahip oldum.
Bim marketten ise ağız çalkalama suyu ve ilk defa deneyeceğim yüz maskesini satın aldım.
Bunlar ise Avon'dan son birkaç kampanyası içerisinde satın aldığım ciciler. Renkli kozmetik alışverişim sadece bunlar oldu. Evet, göz kalemim bol ama supershock kalemleri almayanları dövüyorlar :)) Rujlar ise sonbaharda bol bol göreceğimiz mürdüm ve bordolar...
Ve meşhur Gratis indiriminden kapılanlar. Aşağıda gördüğünüz fotoğraftaki ciciler, indirimin ilk günü, sevgili eşim tarafından alınanlar.
Bunlar ise, hafta sonu Ankamall gezimiz sırasında Gratis'e uğrayıp aldıklarım.
Ve Watsons alışverişim. Çoook beğendiğim göz maskesinin indirimde olduğunu görünce hemen kaptım. Diğer yüz maskesini ilk defa deneyeceğim.
Son olarak da değişik market ve kozmetik mağazalarından satın aldığım cicilerim.
İşte benim bayram şekerlerim bunlar. Alışveriş konusunda fazla abartmamışım değil mi? Uzun zaman birşey almayınca bir sürü yeniye ihtiyaç oluyor :))



Blog Kampanyaları



Tuba'nınTasarımAtölyesi'nin çekilişi için buraya
NesNeslis'in çekilişi için 31 Ekim'e kadar buraya


KendininRuhDoktoru'nun çekilişi için buraya

10 Ekim 2013 Perşembe

Hadi Bit Kutusu'nda Bu Ay (Ekim)

Son dönemlerde dolap-çekmece boşaltma girişiminde olduğumu biliyorsunuz. Özellikle son aylarda bitimek istediğim ürünlerin listesini hazırlıyorum. Hatta eskiden yaptığım projem Hadi Bit Kutusu'nu da tekrar hayata geçirmiştim. Taze Bittiler serimde de gördüğünüz gibi gayet başarılıyım. Fakat, baktım ki bir türlü renkli kozmetik bitmiyor. Ben de uzun zamandır benimle olan ve artık kurtulmak istediğim renkli kozmetik ürünlerinden oluşan bir hadi bit kutusu hazırladım. Ekim ayı içerisinde sıklıkla bu ürünleri kullanıp bitirme ya da en azından azaltma ve en geç bir sonraki ay içerisinde bitirme niyetindeyim. Artık vedalaşmak istediğim ürünlere bakalım mı?
1- Nivea Fruity Shine Kiraz Aromalı Dudak Balmı: Sonbaharda en sık kullanılan ürünlerden. Çabuk biter düşüncesindeyim. Yazısı burada.

2- Golden Rose Eyeliner: Uzun zamandır benimle ama markayı tebrik ediyorum. Çünkü, akma, kokma, bozulma kesinlikle yok. Ama ben eyeliner kullanma sıklığımı artırmam gerek.

3- Alix Avien Oje: 1-2 kullanımlık ömrü var. Severek kullandım ama yeni serilere yer açmalı. Yazısı burada.

4- Golden Rose Oje: Paris serisine ait oje. Rengi konusunda sıkıntım yok ama fırçasını sevemedim bir türlü. Birkaç kullanımlık ömrü var. Bitsin, rengi yenilerim.

5- Flormar Oje: Yarım Şişe kalmış. Parlak ve hafif simli bir renk. Sonbaharı ara ara canlandırırım bu renkle ;)

6- Alix Avien Oje: Shine Plus serisinden olan bu oje de küçücük şişesi içinde çabuk bitecek gibi görünüyor. Temiz ve sağlıklı bir görünüm veriyor.

7- Chanel Brilliant Lipgloss: Severek kullanıyorum ama artık bitsin. Yazısı burada.

8- Avon Color Trend Eyeliner: Avon'un şeffaf lineri. İstenilen renkte farla sürerek renk renk liner sahibi oluyorsunuz. Pek sık kullanmadım bakalım ne zaman bitecek?

9- Flormar Ruj: Bitmedi gitti yahu. Bu ay mutlaka bitmeli. Yazısı burada

10- Hello Kitty Lip Balm: Kiraz aromalı bir balm daha. İspanya'dan almıştım, çoook bereketli çıktı. E bitsin artık. Yazısı burada.

11- Essence Kütikül Giderici: Ankara'da Essence standlarında göremediğim bir ürün. Başka şehirlerde de var mı, bilmiyorum ben Prag'dan almıştım. Fena değil ürünlerden. Yazısını yazmayı unutmuşum bunun, hemen gelsin.

12- Alix Avien Göz Kalemi: Beyazdan çok ten rengi kullanmak isterim artık, tercihim bu yönde, kullanabildiğim kadar kullanayım, bitsin. Yazısı burada.

Ne kadar başarılı olabilirim bilmiyorum ama bunları bir yerde toplamak bile bitirme düşüncesini tetikliyor... Sizin kurtulmak istediğiniz malzemeleriniz neler???

9 Ekim 2013 Çarşamba

Taze Bittiler- 36

Ekim ayının ortalarına geldik bile. Zaman göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor artık, hızına yetişmem zor oluyor. Sanırım hepimizin öyle. Geçtiğimiz ay hangi ürünleri bitirmişim birlikte göz atalım mı?
1- Bioblas Saç Dökülmesine Karşı Şampuan: Doğum sonrası saçlarım felaket dökülüyor ve bunu önlemek için kullandığım şampuan Bioblas'ınki oldu. Tam anlamıyla dökülmeyi durdurmadı ama azalttığını söyleyebilirim.

2- Clean&Clear Peeling Özellikli Yüz Temizleme Jeli: Severek kullandığım bir temizleme ürünü. Elimde aynı markanın bir ürünü daha var ama önce Neutrogena'yı deneyimlemeliyim. Yazım burada

3- Fe Diş Pastası: Düzenli kullanıldığında dişleri beyazlattığını vaadeden bir ürün. Macundan hallice diyelim, düzenli kullanmama rağmen öyle aman aman bi beyazlama olmadı. Fakat temizlik ve ferahlık hissi veriyor gerçekten. Yazısı burada

4- D&P Deodorant: Markanın parfümünü aldığımda hediye verilmişti. Burberry Weekend, her daim favori kokumdur.

5- Neutrogena Boost Eye Cream: Ya benim uykusuzluktan şişmiş gözlerime yetmedi, ya da hiçbir işe yaramıyor.

6- Cosmo Shop Aseton: Benim için sıradan bir asetondu. Alix Avien'i hala bulamadım :(

7- Pure Beauty Göz Maskesi: Accayip beğendim, gözlerimi hem dinlendirdi hem de gözaltlarımda çok işe yaradı. Yazısı burada

8- Avon parfüm numuneleri: Herbiri farklı bir kokuydu. Markete, komşuya giderken sürdüm, bitti.

Görüldüğü gibi, bitirmeme rağmen ayrıntılarını yazamadığım birçok ürün var. Gökçe'den fırsat buldukça blogumda olacaklar.




7 Ekim 2013 Pazartesi

Gökçe ve Emzir(eme)me Sorunu

Anne olunca öğrendim ki; 1-7 Ekim tarihleri arası Emzirme Haftası'ymış. Hafta boyunca hem yazılı hem de görsel basında; ayrıca sosyal medyada emzirme ile ilgili bilgiler veriliyor ve anneler yönlendiriliyor. Takip edebildiğim alanlarda genelde; doğru emzirme, emzirme pozisyonları, emzirmenin anne ve bebeğe faydalarından bahsedildi durdu. Sanırım ben ve Gökçe durumunda olan birçok ikili bir şekilde gözden kaçırılıyor.

Gebeliğimin 7. ayından itibaren, doktorumun önerisiyle göğüslerimi emzirmeye alıştırmak için göğüs ucu kremlerinden kullandım, emzirme ve bebeği tutuşla ilgili yazılar makaleler okudum, uygulama videoları izledim, miniğimi kucağıma almamın ardından emzirmeyi ve o hazzı yaşamayı hayal ettim vsvsvsvs.

Gökçe'nin doğumunun hemen ardından, hastanede görevli emzirme uzmanı, bana uygulamalı olarak emzirme konusunda yardımcı olmak için odamıza geldiğinde, hiç aklıma gelmeyen birşey oldu: Gökçe emmek istemiyordu...
Emzirme uzmanı ile birlikte tam 1,5 saat Gökçe'yi emzirmek için uğraştık ama nafile. Bebeğim açlıktan ağlıyor; fakat aynı zamanda da bir türlü emmiyordu. Uzman bayan daha fazla dayanamadı ve denemeye devam etmemi isteyerek yanımızdan ayrıldı. Daha sonra, benden daha önce doğum yapan bir arkadaşımla denedik ama olmadı. Gökçe bir türlü emmedi.

Hastaneden çıktıktan sonra da emzirme denemelerinden hiç vazgeçmedim. Hiç gerek olmamasına rağmen silikon meme ucu aldım, gece uyurken emzirmeye çalıştım, kaşıkla mama yedirerek biberonla beslememeye özen gösterdim, değişik pozisyonlarda emzirmek için uğraştım, göğüs ucuna süt sürerek tadını almasını ve emmeye alışmasını sağlamaya çalıştım, damağına parmağımla hafifçe bastırarak emme refleksini uyarmaya çalıştım... I-ıh! Gökçe bir türlü emmedi.

Özellikle de lohusalık dönemimde Gökçe'nin emmemesi beni müthiş derecede yaraladı ve yıprattı. Herşeyden önce; daha önce çevremde ne duyduğum ne de gördüğüm bir olaydı bebeğin annesini emmemesi. Zihnimize kazınmıştır hep o sahne: Bebek doğar ve annesini emmeye başlar, anne ve bebek arasında, emzirme sırasında müthiş bir bağlılık duygusu gelişir, emzirmenin dayanılmaz hazzını anne doruklarda hisseder ve hatta bu duyguyla annedeki süt üretimi artar...

Ben mi? Bebeğim, emmediği için kendimi eksik ve yetersiz hissettim, asla iyi bir anne olamayacağımı düşündüm, bebeğime süt vermeyi bile beceremediğimi ve O'nun ne işine yarayacağımı düşünüp kahrettim, ağladım-sızladım vsvsvsvs.

Olayı çok dramatize etmek istemiyorum ama gerçek bu. Bebeğimi kontrole götürdüğüm hastanenin ya da bir alışveriş merkezinin emzirme odasında herkes bebeğini emzirirken, ben biberona koyduğum sütümle miniğimi beslemeye çalışırken, beni gören anne ve özellikle ebeveynlerinin bakışları karşısında suçluymuşum gibi ezik hissetmem ve hatta bazılarının dayanamayıp elimdeki biberonu göstererek "Mama mı o?" diye sormaları karşısında kendime gelerek "Hayır! Bebeğim emmiyor, ama ben yine de anne sütüyle besliyorum!" nidalarımı ve o ruh halimi unutmam mümkün değil...

Sonra, günlerden birgün, o halet-i ruhiyemden çıkıp internetten araştırma yapmaya başladığımda, bu durumun ilk defa benim başıma gelmediğini; dolayısıyla yalnız olmadığımı gördüm. İçim biraz rahatladı ama benim durumumdaki diğer annelerin yaptığını yaptım ben de.

Gökçe'nin çırpınmalarına, inatla emmeyi reddetmesine aldırmadan kızımı emzirmeye çalışmaya devam ettim. Taa ki doktorumuzun, bazı bebeklerin emmediğini ve bu nedenle artık bebeğimi zorlamamam gerektiğini, aksi takdirde benden soğuyabileceğini öğrendiğim güne kadar...

Zaten doğum sonrası, miniğim emmediği için süt sağma  makinesini hemen alıp, sütümü sağarak vermeye başlamıştım. Bebeğimi mamayla beslemek niyetinde de olmadım hiçbir zaman. Çünkü, sütüm gün geçtikçe artıyordu ve ben bebeğimi bundan mahrum edemezdim. O halde yapacağım tek şey; süt sağmaya devam etmek ve bebeğimi bu şekilde beslemekti.

Şu anda Gökçe 5,5 aylık. Ve ben bu süre zarfında her 3 saatte bir süt sağarak bebeğimi beslemeye devam ediyorum. Evet, gerçekten çok zor oluyor ama bu kadar zaman içerisinde hiç hasta olmadan(maaşallah) sağlıkla büyüdüğünü gördüğümde kendimle gurur duyuyorum.

Tüm bunları neden sizlerle paylaştım; tüm hamile bayanların(her ne kadar söylenmese de) ben ve Gökçe gibi olma olasılığı var. Üzülmeyin; her bebek farklı huy-mizaç-karakter-yapı vs. adı her ne ise onunla geliyor ve her bebek birbirinden farklı. Kendinizi eksik hissetmeyin, bebeğin(fizyolojik durumlar hariç) emmemesinin sizinle bir ilgisi yok. Moralinizi yüksek tutmaya çalışın ki hem kendinize hem de bebeğinize faydanız maksimum olsun. Ve sakın ola ki, başkalarının lafına sözüne bakmayın, duymayın, umursamayın. (Eğer benim durumumda iseniz) bunu ne siz ne de bebeğiniz istediniz.

Bu hafta, hepimizin haftası... Kutlu olsun!

*Fotoğraf, internetten alıntıdır.

6 Ekim 2013 Pazar

Gökçe'nin Mevlüdü...

Cumartesi günü miniğimin mevlüdünü okuttuk. Hazırlıklarımı kısa sürede tamamladım ve mevlüdümüz, istediğimden ve düşündüğümden çok daha güzel oldu :)
Mevlid Hatırası olarak anneciğimin elleriyle ördüğü çorapları, süslü bir sepet içerisinde gelen misafirlerimize dağıttım. Bunlar, çok fazla beğenilip misafirlerin 2'şer 3'er almasına rağmen bende kalanlar :))
Mevlid için lokumumuzu, internette Hacı Şerif'ten sipariş ettik. Hem firma hem de lokumları muhteşem. Gözü kapalı tavsiye ediyorum. Ben bu kadar ilgili, bu kadar dürüst, bu kadar iş takibini başarılı yapan başka bir firma görmedim. Neredeyse 1 günde gelen taptaze lokumların tadı ise gerçekten muhteşem. Daha önce bu kadar başarılı lokum tatmamıştım.

Lokumlar 500 gramlık paketlerde geldi.  Şık bir sunum olması için lokumları paketledik ve üzerine netten bulduğum şablonla yazısını hazırlayıp renkli çıktısını aldıktan sonra paketlerin üzerine zımbaladım.




3 Ekim 2013 Perşembe

Golden Rose- 71 &Alix Avien-188

Merhaba,
Güne farklı bir manikürle başlayayım istedim. Hazır tırnaklarım bu kadar uzunken :)
Manikürümde Golden Rose  ve Alix Avien kullandım.
Alix Avien ojem uzun zamandır benimle ama oje kutumun içerisinde kaybolup gitmişti. Taa ki sevgili Makyaj Kelebeği'nin aynı oje ile hazırladığı manikürünü görene kadar. Tek başına da gayet başarılı ama başka bir renkle uyumunu da görmek istedim :)
Flaşlı fotoğrafta renkler daha belirgin.
İlk defa sünger tekniğini kullandım ve çok hoşuma gitti. Fırsat buldukça uygularım artık. Sizler nasıl buldunuz, renkler, uyum???
Sevgiler...