Gökçe'nin Bebek Şekerleri

Miniğim için hazırlıklarımı henüz hamileyken yapmaya başlamıştım. Bir süre ilgili sitelerde inceleme yaptıktan sonra aşağıda görmüş olduğunuz şekerlerden sipariş verdim. Ancak, ne yazık ki şekerler hiç de fotoğraflarında göründüğü gibi çıkmadı.

Tamamen soluk renkler, özensiz boyama sonucu gayet başarısız gözüken bu bebek şekerleri tabii sinirimi bozdu. Bir süre kenarda köşede beklediler ve ben yeni bebek şekeri arayışına girdim. Bu arada ufaklık da erken gelince eldekini güzelleştirmek şart oldu. Ben de elimdeki ojelerle bu objeleri tek tek, özenle boyadım.

Şekerlerin son hali bu. En azından renkli ve canlı oldular. Etiketlerini de zımbaladıktan sonra sepete yerleştirdim. Bu şekilde biraz olsun içime sindiler.

Taze Bittiler- 31

Saatlerin, günlerin (ve büyük ihtimalle de yakında ayların) ne büyük bir hızla akıp gittiğini, gözlerim faltaşı açılmış halde şaşırarak geçirdiğim bugünlerde blogumla da çok ilgilenemiyorum maalesef. Fakat, bildiğiniz gibi harika bir mazeretim var ;)
Yeni aya girmeden geçtiğimiz Nisan ayında neler bitirdiğimi sizlerle paylaşıp kaçayım istedim, yarın yeni bir post konusuyla sizlerle birlikte olucam ;)

1- Anew Reversalist Cilt Makyajı Temizleyici: Ürünü, blogumdaki bu yazımda sizlerle paylaşmıştım. İyi bir makyaj temizleyicisi arayanlar umduğunu bulamayacaklar, ancak gayet başarılı bir cilt temizleyicisi.

2- Avon Cilt Tonuyla Uyumlu Likit Fondöten: Kış aylarında kullanmak için cildimin 1 açık ton rengini seçerek almıştım. Kapatıcılığı orta düzeyde, yapış yapış ve yağlı bir his bırakmaması ürünün artısı.

3- Rival De Loop Fondöten: Yaz aylarında sıklıkla kullanmıştım, bunun da kapatıcılığı orta seviyede. Hatta ürün, fiyatı ile değerlendirildiğinde gayet başarılı.

4- Loreal Studio Secrets Makyaj Bazı: Ürün tanıtımım burada. Daha iyileri mutlaka vardır.

5- Lansinoh HPA Lanolin Göğüs Ucu Kremi: Hastanede kullanmam için verilmişti. Zaten orjinal boyunu almıştım, gayet memnunum.

Doğum sonrası hala makyaj yapma fırsatım olmadı ve ben makyaj yapmayı çoook özledim. Bazı şeyler için ufacık zamanlar yaratabiliyorsam "ne mutlu bana" oluyorum. Neyse ki, sebebi dünyalar güzeli miniğim :))

Golden Rose'den Haber Var!

Türkiye'nin gün geçtikçe kendini yenileyen ve adından sıkça söz ettiren ünlü markası Golden Rose'den uzun zaman önce gönderilmiş, ancak henüz elime geçen ürünler içerisinden öncelikle ojelerini tanıtmak istiyorum.
Bildiğiniz gibi, marka, sıklıkla yeni oje serileri çıkarmaya devam ediyor. Hatta geçtiğimiz günlerde tam da yazı ve enerjisini yansıtan "Holiday" serisini tanıtmaya başladı bile.
Elimdekilerse, "Rich Colour" serisinden, 3 tane birbirinden güzel ve farklı tonlarda oje.

3 renk de accayip tatlı tonlarda. Maxi fırçaları sayesinde tırnaklarınıza kolaylıkla uygulayabiliyorsunuz. Her biri, 2 kat sürümle rengini veriyor ve inanılmaz hızla kuruyor. Favorim olan renk, ortadaki mercan renkli olanı.

Şişesi ve fırçası sayesinde kullanım da kolay. Ojeleri tırnağınızdan çıkardığınızda leke bırakmıyor, tırnaklarınızın rengini değiştirmiyor. Seride birbirinden güzel renkler mevcut, mutlaka birkaç renk sizi yakalayacaktır ;)
Markadan gönderilen diğer ürünler aşağıdaki fotoğrafta ve en kısa sürede blogumda tanıtımda olacaklar ;)

Bu arada; Golden Rose’un marka yüzleri değişmesiyle birlikte, web sitesi de yenilendi. Golden Rose’un yeni yüzleri, markanın feminen imajını en iyi şekilde yansıtan yabancı mankenlerden oluşuyor, moda çekimleri de uzun süren çalışmalarla yurtdışında yapıldı.
Ayrıca,  www.goldenrose.com.tr web sitesine aynı zamanda online satış da eklendi. Yani, yeni eklenen ürünleri, ürün renklerini, Golden Rose’un yeniliklerini takip edebileceğiniz gibi, beğendiğiniz ürünleri anında satın alma şansınız da olabilecek.

Bunun yanı sıra www.goldenrosestore.com.tr online alışveriş sitesinden de alışveriş yapma imkanınız devam ediyor.

Beni, yeni çıkan ürünleriyle buluşturan Golden Rose ve sevgili Burçin'e teşekkürlerimle...

Zaman Kanatlı Kelebek...

Hızına yetişmek de zor dolayısıyla. Miniğim doğduğundan beri bambaşka bir dönemecine girdim hayatımın. Hamileyim, şu haftadayım, aman bebeğin durumu gayet iyiymiş, sezaryen tarihi 25 Nisandı, yok yok 1 Mayıs olsun derken, bebeğim 19 Nisan sabahı bize kavuşmak istedi ve o günden bugüne neredeyse 1 ay geçti bile.
İnanılmaz bir hızla ilerliyor zaman ve ben nasıl geçtiğini anlayamadım. Tam 26 gündür ufaklığa ve yeni hayatıma alışmaya çalışıyorum. İlk günler tabii ki çok zor geçti. Uykusuzluk, yorgunluk, daha önceden nelerle karşılaşabileceğini internet ve kitaplardan okuyan ve yeni hayata hazır olduğunu zanneden benim, miniğimin gaz sancıları nedeniyle çaresiz kalışım ve sudan çıkmış balığa dönmüş halet-i ruhiyemi atlatmaya çalışıyorum şu günlerde...

Ama O'nun,  huzurla uyuduğunu, karnının doyduğunu, kucağımdaki mutlu halini, gözünü açtığında beni ve çevreyi tanımaya çalışmasını, herşeyin yolunda olduğu anları gördükçe binlerce kez şükrediyor, O'nu izlemeye doyamıyorum. Hele o mis kokusu yok mu...
Ha, bu arada tüm annelerin gününü de geç kalmış olsam da kutluyorum. Şimdi bu günün önemini çok daha net kavrayabiliyorum ve küçük meleğime beni "anne" yaptığı için bir kez de buradan teşekkür ediyorum. İyi ki doğdun, iyi ki bizimlesin miniğim...