Sayfalar

28 Şubat 2013 Perşembe

Carmina Profesyonel Göz Farı Paleti-203

Bugün, uzun zamandır elimde olan, ama benim henüz keşfettiğim ve kullanmaktan büyük keyif aldığım far paletimi tanıtayım sizlere.
Gerçi bu post, benim geç kullanmaya başlamam nedeniyle, bayağı gecikilmiş bir post olacak ama belki Carmina markalı ürünlerden alışveriş yapma düşüncesinde olanlar için bir paylaşım olur diye düşündüm.

Paleti, eşim bana yanında bir sürü ürünle birlikte hediye almıştı. 5 pastel renkten oluşan bu paletteki farlar kremsi yapıda. Sürerken hiç zorlanmıyorsunuz, sürdüğünüz zaman da gözkapağınızda gayet güzel duruyor. Renkler, aşağıdaki fotoğrafta birebir yansımış.

Bu özelliği nedeniyle paletteki 1-3 ve 5 numaralı farları far bazı gibi kullanıyorum ve üzerine kullanacağım asıl rengi kullanıyorum. İnanılmaz şekilde kalıcı göz makyajına sahip oluyorum ve gün içerisinde göz makyajımı tazeleme gereği duymuyorum. Ayrıca 1 ve 5 numaralı farlar, mükemmel aydınlatıcı görevi görüyor. Mavi ve lila tonlar ise yaz boyu kullanacağım favori renklerimden olacaklar...
Swatchlar:
Flaşsız
 Flaşlı
 Gün ışığı
Bu palet, sanırım şu an satışta değil ama marka ve ürünleri Huncanın sitesinde satılmakta. Dolayısıyla bu çok başarılı yapıdaki farlardan ve markanın diğer ürünlerinden satın alabilirsiniz.

27 Şubat 2013 Çarşamba

Alix Avien-300 Göz Kalemi

Uzun zamandır çekmecemde duran, yarısına kadar kullanılmış göz kalemim hakkında fikirlerimi paylaşayım sizlerle.
Zamanında çok fazla göz ve dudak kalemi almışım, neredeyse olmayan renk yok gibi. Gelgelelim ki her türlü makyajımda siyah rengin dışına çıktığım pek olmadı. Bu kalemi ise, bir kozmetik alışverişim sırasında görevlinin bana yaptığı makyajımda çok beğendiğim için hemen satın almıştım.
Alix Avien markalı bu göz kalemi; kireç beyazı renginde ve göz içine uygulayarak gözlerimi büyük gösterme hilesine başvurmak için kullandığım bir kalem.
Zaman içerisinde yeni ürünler denedikçe ya da elinizdekileri daha sık kullandıkça deneyim sahibi olmanız kaçınılmaz oluyor. Dolayısıyla da edindiğiniz tecrübeler doğrultusunda fikirleriniz değişebiliyor. Belki marka, bu kalemin yapısını, içeriğini vs değiştirmiş olabilir ama o zamanlar bayağı heveslenerek aldığım kalem, göz içine sürdüğümde bayağı çiğ duruyor ve maalesef ki sürerken parçalanma ve  topaklanma yapıyor. Göz içine kaçtığında da iğrenç bir durum sözkonusu oluyor.
Göz içini büyük göstermek için kalem kullanırsam, biraz daha yumuşak uçlu, krem ya da bej tonlarda bir göz kalemi edinirim.
Bu arada, tesadüfen birkaç gün önce sevgili DarkBlueKitty'nin blogunda beyaz göz kalemini dudak çevresinde kullanarak çok başarılı bir görüntü elde ettiğini yorum olarak yazan bir arkadaşın yaptığını burada bahsettiğim dudak makyajımda denedim. Sonuç aşağıda:

26 Şubat 2013 Salı

ELLERİNİZİN BAKIMINI BARIELLE’ E BIRAKIN…

Soğuk hava, rüzgar, su, ev bakımı, çocuk bakımı derken ellerimiz maalesef yıpranıyor
ve zamana yenik düşüyor.
Eller kadınların bakımını vurgulayan en önemli uzuv…
Barielle yıpranan elleriniz için özel olarak üretilen 2 ayrı el bakım kremi ile 
ellerinizi yıpranmadan önceki haline dönüştürme şansı sunuyor.
Barielle Yoğun Bakım El Kremi; sert, kuru, çatlak yıpranmış eller için
yağsız, ciltte devrim kabul edilen Yulaf(Oat) Beta Glucan içeriği ile
yoğun nemin en derinlemesine işleyerek ellerin yumuşamasını sağlar ve 
kurumasını önler.
Yulaf (Oat) Beta Glucan, özgün bir bileşen olup, doğal yulaf özlerinden
elde edilmektedir. Bu sayede tahriş edici özellik taşımayıp, en hassas ciltler için
bile rahatlıkla kullanılması tavsiye edilir. 
En iyi sonucu almak ve ellerinizdeki rahatlamayı görebilmek için, günde bir kez
sabah elleri yıkadıktan sonra ve gece yatmadan önce kullanılması tavsiye edilir.

Elleri Koruyucu Profesyonel Krem Kuru ve çatlak eller için özel olarak
üretildiğinden içerisinde barındırdığı zengin yumuşatıcılar, E vitamini ve proteinler
sayesinde cilt üzerinde görünmeyen bir bariyer oluşturarak elleri, rüzgara, suya ve
soğuk havaya karşı yüksek derecede korur. E vitamininin antioksidan özelliği
sayesinde cildi yenileme ve lipid kaybını önleme özelliği taşımaktadır. Ve ayrıca
formülündeki Lanolin Yağı ile yoğun nemlendirme, emilimi hızlandırma ve 
birleştirici özellik taşımaktadır. Bu sayede elleri yumuşatır ve nemi içeri hapsederek
 gün boyu ellerin nemli kalmasını sağlar.
Elleri Koruyucu Profesyonel Krem “Profesyonel Jokeyler” için özel olarak
üretilmiş olup, jokeyler tarafından test edilmiştir.

Güzellik dünyasına güvenli el, ayak ve tırnak bakım ürünleri sunan, tamamen 
doğal proteinler ve vitaminler içeren, hamilelik veya emzirme
döneminde de kullanılabilen Barielle ürünleri ;
Yoğun Bakım El Kremi ve Elleri Koruyucu Profesyonel Krem” 
 seçkin eczanelerde satışa sunulmaktadır.

25 Şubat 2013 Pazartesi

AVON- Perfect Kiss Ruj- Smitten Red

Veeee son günlerde herkesin konuştuğu Avon'un "Perfect Kiss" serisinden edindiğim ve çoook beğendiğim ruj hakkında yazmak istedim bugün.
Her zaman, mutlaka beğendiğim yeni ürünleri ve klasikleri olmuştur markanın. Bu seride ise "Göz Alıcı Renkleri Keşfedin" sloganıyla, birbirinden güzel 24 renk renk seçeneğiyle K-2'de tanıştırdı bizleri.
Çok şık ambalajında, meyve enzimleri ve doğal yağlar içeren rengarenk rujlardan "Smitten Red" olanına vurulup hemen verdim siparişimi.
Sürüldüğü andan itibaren rujun farkını hissediyorsunuz. İçeriğindeki yağlar  sayesinde anında dudaklarınızı nemlendiriyor, bakım yapıyor ve pürüzsüz görünmesini sağlıyor. Sürümü çok kolay ve yumuşacık. Anında renk veriyor ve dudağınızda uzun süre kalıyor.
 Siz de böyle muhteşem dudaklara sahip olmak istiyorsanız, yapmanız gereken; katalogdan renk seçmek ;)



24 Şubat 2013 Pazar

Nivea Besleyici El Kremi

Bu yıl aman aman soğuk, karlı-buzlu bir kış geçirmiyoruz Ankara'da. Fakat, yine de her kış, koruma amaçlı daha yoğun ya da daha vitaminli ürünler kullanmayı tercih ediyorum.
Bu el kremini de bir marketin kozmetik reyonunda yapılan indirimli ve promosyonlu satış olduğu için deneme maksatlı sepete atıvermiştim.
Yoğun el kremi deyince bazı kremlerin bayağı yağlı ve hatta vıcık vıcık olduğuna şahit olmuşuzdur hepimiz. Fakat, bu kremde yağ oranı hiç de fazla değil, ayrıca cildiniz tarafından kolaylıkla emiliyor. Ve ellerinizi ve kullandığınızda tırnak etlerinizi yumuşacık yapıyor.

Ürünün arka kapağında da yazdığı gibi, yıkadıktan sonra da ellerimin nemli kalmasına şahidim. Bana göre tek kötü yanı; kokusu. Ağır bir kokuya sahip ve ben bu kokudan maalesef ki hiç hoşlanmadım. Fakat, yine de iyi nemlendirme özelliği nedeniyle kenarda köşede kalmadan, havalar da ısınmadan bitireyim istiyorum.

Geçen gün Watsons'da 9,50 TL gibi bir fiyata satılmakta olduğunu gördüm. Almadan önce kokusunu test edip ona göre karar vermenizi öneririm.

22 Şubat 2013 Cuma

En Son Alışverişlerim

Son aylarda ciddi anlamda kozmetik alışverişi yapmayı kestim. Hem evdeki ürünlerin fazlalığı hem de yakında evimi daha şenlendirecek miniğimin gelecek oluşu nedeniyle birşey almadım. Fakat, sürekli elimin altında bulunmasını istediklerim ve bazı ürünlerimin bitmesi nedeniyle alışveriş diyetimi bozdum :))

İlk fotoğraf; Avon K-2 alışverişime ait.  Perfect Kiss rujdan almasam döveceklerdi :) Anew serisinin dudak balmı, supershock serisinin gri tonlardaki kalem farları, ki favorilerim arasındadır, açılıp kapanabilen dudak kalemi. Elimde bu tonda kalem biteli bayağı  zaman geçmişti. Pink Bouquet rengi de favorimdir, bi nevi stok oldu. Fondöten numunesi de dudak kalemi aldığım için hediye geldi.
 İkinci alışverişimse Yves Roche'den. Gündüz kremim bitmişti, bildiğiniz gibi elimdeki numuneleri de tükettim, duş jeli eşim için, kayısılı peelingler ise son zamanlarda bloggerların favorisi, denemek istedim.
Ürünlerle ilgili deneyimlerim yakında blogumda...
Bu arada kozmetik alışveriş yazısı yazmayalı da uzun zaman olmuştu, özlemişim...

20 Şubat 2013 Çarşamba

Loreal Studio Secrets Professional Primer- Makyaj Bazı


Ne yaparsanız yapın, 30’lu yaşlardan itibarenbelli bir süre sonra cildinizdeki gözenekler irileşiyor ve özellikle de yüzünüzde fark edilir derecede gözeneklerle başa çıkmak için elinizdeki tüm imkanları değerlendiriyorsunuz. 
 
Fotoğrafta, yanağımda irileşen gözenekleri görüyorsunuz. Salatalık kabuğu sürmekten tutun da gözenek küçültücü dermokozmetik ürünlere kadar birçok şey denedim fakat fayda göremedim. Bu nedenle ben de fondöten-pudra ikilisine yöneldim. Baktım, bu sefer de cildim çok hava almıyor, gözeneklerimle savaşmaktan vazgeçip, uzunca bir süre kendileriyle mutlu-mesut olmaya çalıştım.

Daha sonraları ise cildimi nasıl daha pürüzsüz gösteririm, makyajımın nasıl daha iyi görünmesini sağlayabilirim arayışına girdim ve Fransa alışverişimde karşılaştım bu afacanla ve ( o dönem Türkiye’de olmadığı için) ilk olarak Loreal’in profesyonel serisinden bu bazı denedim.
Baz, köpük fondöten kıvamında, kokusuz, uçuk pembe fakat, cildinize yedirdiğinizde renk vermiyor. Ürünü, cildinize elinizle yedirmenizi tavsiye ederim, çünkü içerisinde silikon var ve bu yapı, eğer ürünü elinizin ısısıyla cildinize yedirmezseniz cildiniz pütür pütür oluyor. Sürdükten sonra ise hemen sabitleniyor ve yüzünüzdeki gözenekler aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi örtünüyor.
Gözenekleri kapatması konusunda çok yeterli değil açıkçası ama en azından yaptığınız makyajın altında iyi bir baz oluşturuyor, kapatıcılık ve sabitleyici özelliği artıyor. 15 ml. gramajı ile çok kısa sürede bitecek bir ürün.


19 Şubat 2013 Salı

Lancome Hypnose Volume Mascara-Siyah

Bugün, kullandığım günden beri çok sevdiğim ve bitmesin diye gözüne baktığım bir maskara hakkında düşüncelerimi paylaşıcam sizlerle. Bu maskara, aslında zidaya.com'un nimetlerinden biriydi ve kofre halinde gerçekten çok uygun fiyata satın almıştım. (Bu arada Zidaya keşke kapanmasaydı...)
Henüz göz kalemini ve minnak bi-facili kullanmadım. Şimdilik harcamak istemiyorum açıkçası, elimdekileri bitirmek niyetindeyim.
Lancome'nin daha önce birkaç ürününü kullanmıştım ama maskaralarıyla tanışma fırsatım olmamıştı. Hazır bu kofreyi görünce de hemen denemek istedim. Herşeyden önce, maskaranın ambalajını çok sevdim. Kıvrımlı olması sayesinde elinize tam oturuyor ve maskarayı daha sürmenizi sağlıyor.
Fırçası kıl fırçalardan ve o da kıvrımlı.
Sürdüğüm andan itibaren kirpiklerimi müthiş derecede uzattı ve belirginleştirdi.
Gün içerisinde dökülme yapmıyor ve kesinlikle akmıyor.
Sadece 2 kat yeterli oluyor. Her zaman yaptığım gibi önce 1 katını sürüyorum, biraz kurumasını bekleyip 2. kata geçiyorum. Temizlemesi de gayet kolay. Bence tek dezavantajı; gramajının az olması :(
Ben bu maskarayı çooook severek kullanıyorum.

18 Şubat 2013 Pazartesi

Sebamed Sun 30 Güneş Losyonu

Cildimin, özellikle de yüzümün lekelenmesini önlemek için yaz-kış kullandığım ürünlerin başında gelir güneş koruyucuları. Bildiğiniz gibi, lekeler sadece güneşten iyi korunamadığımızda oluşmuyor. Florasan ışıklar bile cildimizde leke oluşumuna neden oluyor. Bu nedenle cildimizi ve özellikle de yüzümüzü iyi korumak gerektiğini düşünüyorum.

 Bunun için denediğim ürünler içerisinde beğendiğim ve gerçekten cildimde işe yaradığımı gördüğüm marka Avon oldu. Hatta, bununla ilgili de burada yazmıştım. Bahar döneminde, marka yine satışa çıkaracak, dolayısıyla içim rahat. Fakat, gebelik dönemimde bu ürünün yerine Sebamed'inkini tercih ettim.

Hassas ciltler de dahil tüm cilt tipleri için olan bu güneş losyonu, çocuklar için de kullanılabiliyor. E vitamini nedeniyle cilt hücreleri de korunuyor. UVA ve UVB karşı koruyor, içeriğindeki E vitamini sayesinde güneş altında bile cildi koruyor. Kokusu da çok hafif. İçerisinde yağ, herhangi bir renklendirici ya da alkol yok.

Losyon olarak adlandırılmasına rağmen, gayet koyu kıvamlı bir losyon. Cilt tarafından kolaylıkla emiliyor ve yüzde beyaz losyon lekesi kalmıyor. Ayrıca, sürdükten sonra ciltte yapış yapış bir his de bırakmıyor. Daha önce oluşmuş olan lekeler için tedavi edici özelliği yok tabii, amaç, yen, oluşumu önlemek. Ben, kendi adıma bu konuda birşey söyleyemeyeceğim; çünkü yüzümde "gebelik maskesi" denilen kahverengi lekeler oluştu. Fakat, bu lekeler, kullandığım bu losyon sayesinde minimum düzeyde mi oluştu, yoksa losyonun hiçbir etkisi olmadı da zaten yüzümde bu kadarla mı sınırlı kalacaktı lekeler, bilemiyorum.

Losyonun 20-30-45 ve 50 koruma faktörlü seçenekleri mevcut. Daha sağlıklı ve fazla kimyasal içermeyen güneş losyonu arayanlar, bir baksınlar derim ;)


15 Şubat 2013 Cuma

Gebelik Dönemimde Kullandığım Vücut Bakım Ürünlerim


Artık gebeliğimin 28. haftası bitmek üzere. Genel olarak sıkıntılı geçse de miniğimi kucağıma alacağım günlerin yaklaşması ve ultrason görüntüleri beni müthiş derecede motive ediyor, bugünlerin sıkıntısını hafifletiyor :)

Gebelik döneminde hepimiz vücudumuzu bir şekilde korumak isteriz. Alacağımız fazla kilolar, beslenmemiz, yaptığımız/yapmamız gereken düzenli hareketler ve bakım. Bugün sizlere cilt ve vücut bakımımı nasıl yaptığımdan bahsetmek istiyorum.

Gebe kaldığımı öğrendiğim andan itibaren cildimi koruma altına almak için mümkün olduğunca doğal ürünler kullanmaya çalıştım. Bunu başarmanın zor olduğu bazı durumlarda ise en azından içeriğinde paraben, kurşun, toluene vs. gibi zararlı maddelerin olmadığı ürünleri kullanmaya yöneldim.

Vücut bakımı içinse; duş sırasında kullandığım doğal sabunlar favorim oldu. Duş jelleri ya da renkli/boyalı sabunlardan uzak durdum. (Zaten bir defasında duş jeli kullanma gafletinde bulunmuştum. Saatlerce kaşındığımı hatırlıyorum.)

Duş sonrasında kullandığım ürünleri ise “Taze Bittiler” postlarımda sıklıkla gördünüz. Cilt çatlaklarının oluşmasını önlemek için; doktorumun tavsiyesi üzerine ve internette kullananların da yorumlarında memnun kaldıklarını okuduğum andan itibaren aktarlardan aldığım badem yağı, susam yağı ve kakao yağlarını düzenli olarak kullandım, kullanmaya da devam ediyorum.
Gebeliğimin ilk dönemlerinde 2-3 günde bir kullandığım yağları, karnımın gün geçtikçe büyümesi nedeniyle şimdilerde hergün düzenli olarak kullanıyorum. Bazıları bu yağları karıştırarak kullanıyormuş ama ben karıştırmak yerine sırayla kullanmayı tercih ettim. 

Fotoğrafta gördüğünüz sarı renkli  kalıplar, aktarlarda satılan kakao yağları. Ben, bildiğimiz sıvı yağı almaya gittiğimde aktarda çalışan görevli bayan, kakao yağının orjinalde böyle olduğunu söyleyerek asıl sağlıklı olanın da bu kalıplar olduğunu belirtince hemen bunları satın aldım. Katı bir ürün ama elinizde biraz beklettiğinizde hemen erimeye başlıyor ve siz de vücudunuza rahatlıkla sürebiliyorsunuz. Hem fiyatı gayet uygun, hem de bayağı bereketli yağlar bu arada. 

Şu ana kadar vücudumda herhangi bir çatlak belirtisi olmadı. Fakat bu, haftalar ilerledikçe olmayacağı anlamına da gelmiyor. O yüzden doğum sonrası da dahil olmak üzere bir dönem daha bu ürünleri kullanmaya devam edicem. Umuyorum tam anlamıyla işime yararlar...

13 Şubat 2013 Çarşamba

Veeeee Hediye Zamanı!

Aslında 14 Şubat Sevgililer Günü'ne özel bir çekiliş yapmayı çok istedim, fakat ne yazık ki sağlık sorunlarım nedeniyle çekilişi ertelemek zorunda kaldım. En sonunda, önceden belirlediğim hediyelerime 1-2 parça daha katarak bugün itibariyle çekilişimi başlatıyoruuuuuummmmmmmm :))
Aşağıda yazmış olduğum şartlarımı eksiksiz yerine getirenlerin yorumlarını onaylayıp, çekiliş ertesi kazananı belirleyeceğim. Şartları iyi okuyun ve eksiksiz yerine getirin, sonra listede isminizi göremezseniz bozuşmayalım :))
Önce kazanacağınız ödüllerin tümüne bir bakalım:
Vee ürünleri tanıtacağım ayrıntılı fotoğrafları görelim:
1- Clean Rose El&Vücut Losyonu,
2- Biotherm Kapatıcı,
3- Gabrini ve Golden Rose markalı 3 adet oje,
4- Garnier BB Krem,
5- Küpe,
6- Bilezik,
7- Saç İçin Deneme Boyu Saç Bakım Maskesi,
8- Avon numune ruj (3 adet),
9- Cezmi Ersöz'ün "Derinliğine Kimse Sevgili Olamadı" adlı kitabı,
10- 5 adet DVD,
11- 4 adet poşet çay.

Bilginiz olsun; Biotherm kapatıcı ve Garnier BB Krem, 1'er kez denendi, diğer ürünlerin hiçbiri kullanılmadı.

Kazanmak için yapmanız gerekenler:
1- Blogumun ve satış blogumun izleyicisi olun, linki yorumunuza ekleyin,

2- Blogunuzda ya da facebookta duyurun(Twitter hesabım yok. O yüzden mutlaka blog ya da facebook'ta duyurulmalı.) Özellikle facebookta duyuranlar için; profil linkinizi istemiyorum; yayınladığınız postun linkini gönderin,

3- Mail adresinizi yorumunuzda bildirin.

Hepsi bu kadar, adsız yorumları kesinlikle kabul etmiyorum. 08 Mart saat 00:00'a  kadar vaktiniz var, 5-6 gün içerisinde de kazananı açıklarım. Hdiyeler 1 kişiye gidecek ve kargo tabii ki bana ait. Herkese bol şans!




10 Şubat 2013 Pazar

Hobbit: Beklenmedik Yolculuk & Celal ve Ceren

Geçtiğimiz haftalarda, farklı günlerde gittiğimiz, fakat yorumlarını paylaşamadığım filmler hakkında fikirlerimi paylaşayım sizlerle. Öncelikle Hobbits...
Meşhur Yüzüklerin Efendisi serisi kitabını okuyan ya da filmlerini izleme fırsatını bulanların özellikle izlediği film, Bilbo Baggins'in gençlik dönemini konu alıyor. Baggins'in karşısına aniden çıkıveren Gandalf ve 13 maceracı cüce eşliğinde kayıp Cüce Krallığını geri almak için yolan çıkan Baggins, Orklar, Goblinler, büyücüler ve Warglarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Özellikle 3 boyutlu olarak büyük bir keyifle izlenecek olan filmde sahneler, animasyonlar çok başarılı. Müzikler de görseller de oyunculuklar da gayet doyurucu. Süresi itibariyle uzun olan filmi hala vizyondayken izleyin derim.
Ve Recep İvedik serisi mi? İyy, iğrennçç! diyerek uzunca bir süre serinin ilkini izlemediğim, arkadaşlarımın ısrarı sonucu gittiğim ve zaman içerisinde de davranışlarını kanıksadığım ve serinin diğer filmlerini de bilerek ve isteyerek izlediğim Şahan Gökbakar'ın "Celal ile Ceren" filmi...
Ben bu filmi izlerken accayip keyif aldım. Gayet samimi ve bizden 2 aşığın davranışlarını, konuşmalarını gayet güzel aktarmışlar filme. Sizde de olmuştur mutlaka, "burada ben de bunu söylerdim" , "ben de böyle davranırdım" cümleleri sık sık geçmiştir mutlaka aklınızdan. Recep İvedik serisiyle karşılaştırmak istemiyorum ama Celal karakteri biraz Recep İvedik'in biraz daha usturuplusu. Hatta bazı sahneler, "Felekten Bir Gece" filmini de andırmış, ortaya karışık birşey çıkış.Filmde, "Ceren" karakteri ise çok başarılı canlandırılmış. Çok eğlendiğim ve çok güldüğüm bir film oldu, filmin sonuna bakarsak büyük olasılıkla bunu da seri yapacak Şahan.

Dipnot: Afişler, internetten alıntıdır.


8 Şubat 2013 Cuma

AVON- Anew Reversalist Deneyimlerim


Bugün sizlerle Avon’un sürekli yenilediği cilt bakımı serisi içerisinde özellikle de göz kremini çok severek kullandığım Anew Reversalist serisinin gece-gündüz ve göz kremleri ile cilt temizleyicisi hakkında deneyimlerimi paylaşıcam.

Uzun zamandır göz kremini çok beğenerek kullanıyorum. Avon, serinin, diğer ürünlerini de tanıtım amaçlı deneme boylarından oluşan bir setle satışa çıkarınca hemen denemek istedim. Set içerisinde 15 ml’lik gece ve gündüz kremleri, 50 ml’lik temizleyici ve son olarak da sette orijinal boy tek ürün olan 15 ml’lik göz kremi mevcut. 

 
Öncelikle gündüz ve gece kreminden bahsedeyim. Bildiğiniz gibi bu seri, ilk yaşlanma belirtilerini ve ciltte oluşan ince çizgileri azaltmaya yarayan, oluşacak olan ince çizgileri ise önlemeye yönelik bir seri. Tabii ki gramaj olarak bu kadar az ürünle ahkam kesmem pek mümkün değil. Fakat, kremlerin cildime herhangi bir rahatsızlık vermediğini; aksine rahatlattığını, yatıştırdığını ve yumuşacık yaptığını söyleyebilirim. 

















Göz kremini burada uzun uzun anlatmıştım. Kremden çok çok memnunum, fakat cildim aynı kreme alışmasın düşüncesiyle kremim bittiğinde başka kremlerle dönüşümlü kullanıcam.
Ve son olarak cilt temizleyicisi. Seri içerisinde memnun kalmadığım tek ürün bu oldu. Gereğinden fazla kremsi yapıda, elimde köpürtüp kullanmama rağmen cildimi yeterince temizlemiyor.Ayrıca, cildimde hafif yağlı bir his bırakıyor.
Sonuç olarak temizleyicisi hariç, serinin diğer ürünlerinden memnun kaldım. Bu set, önümüzdeki ay tekrar satışta indirimde olacak. Denemeniz için iyi bir fırsat.

7 Şubat 2013 Perşembe

Chanel Brilliant Lipgloss- 407 Laser

Aslında bu ciciyi alalı uzun zaman oldu ve çok da severek kullanıyorum ama blogumda sizlerle paylaşmak bugüne kısmetmiş :)
Renginin bu kadar canlı ve koyu göründüğüne bakmayın, o aslında şeffaf bir gloss :)) Rengarenk ruj ve glosslarımın yanısıra 1 tane de şeffaf gloss arayışına girdiğim bir dönemde satın almıştım bu şirin şeyi. Amacım bazen sadece dudağımı parlatmak ya da çok sevdiğim bazı rujlarımı gloss gibi kullanmaktı. Fakat, bir taraftan da yapış yapış olmayan, ağır kokusu olmayan, dudağımda ağırlık hissi yapmayacak bir ürün lazımdı. İşte bu yüzden tercihim Chanel oldu.
Kesinlikle yapış yapış bir ürün değil. Özellikle bu glossu kullandığınız gün saçlarınızı açık bıraktıysanız, saçınız dudağınıza yüzünüze yapışmıyor :) Dudaklarınızı ağırlaştırmıyor. Bu yüzden benim için gayet başarılı bir ürün.
Flaşlı çekilen aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi içerisinde minik ışıltıları var ve kesinlikle rahatsızlık vermiyor.
Sürüldüğünde, dudağınızdaki renk bu oluyor. Yukarıda belirttiğim gibi, bazı rujların üzerine bu glossu sürdüğümde gayet güzel ışıltı katıyor hem ruja hem yüze hem de makyaja.
 Fiyatını hatırlamıyorum uzun zaman önce aldığım için ama kesinlikle çok memnun kaldığım bir malzeme.

2 Şubat 2013 Cumartesi

Taze Bittiler- 28

Ve, "Taze Bittiler" serime dolu dolu bir post daha eklediğim için çok mutluyum :) Önce fotoğrafa bakalım, ardından ürünler hakkındaki kısa görüşlerimi paylaşalım.
 1- Alix Avien Aseton: Bu asetonun satıldığı yerleri bilen varsa bana söyleyebilir mi? Çok beğeniyorum çoook...

2- Lady Speed Stick Deodorant: Benim sticklerde tek geçtiğim marka. Denediklerim içerisinde kokusu en kalıcı, ter kokusunu uzun süre önleyen gayet başarılı bir ürün. Cosmetica indirimi'nde stok yapmıştım.

3- Naturel Tatlı Badem Yağı: Bunlarla ilgili en kısa sürede bir post hazırlıycam, gebeliğimin başlangıcından itibaren kullandığım yağlardan biri daha bitti. Amacım, gebelik nedeniyle vücudumda oluşabilecek çatlakları önlemek.

4- Aisha Yasemin Ölü Deniz Tuzu Vücut Arındırıcısı: İlk defa denediğim üründen özellikle de bu dönemimde müthiş faydalandım. Burada uzun uzun anlatmıştım. Gerçekten çok işime yaramıştı.

5- Golden Rose Oje- 283: Bu ojeyi bulursam kesin alırım. Hem rengi hem kıvamı hem de kalıcılığı gayet başarılıydı. Özellikle kış aylarında çok kullandım. Rengini aşağıda görüyorsunuz, fakat yapısı bozulmuş, gördüğünüz gibi tırnağımda küçük minik pütürcükler bıraktı, dolayısıyla bu ay çöpü boyladı.
 6- Garnier 3'ü Bir Arada Temizleme&Peeling&Maske: Elimdeki stoklarım bittiğinde kesinlikle alacağım bir ürün. Bunlar da elimdeki son numunelerdi. Ürünü her 3 şekilde de severek kullandım.

7- Kahverengi Göz Kalemi: Bu aralar sıklıkla göz kalemi kullanıyorum. Elimde onlarca kalem olmasına rağmen çekmece beklemekten başka işime yaramalarına izin vermedim uzun süre. Şimdilerde ise kalemsiz makyajımı tamamlanmış saymıyorum. Bu kalemin markası silinmiş, dolayısıyla marka ismi veremiyorum, fakat akmaması nedeniyle çok severek kullandım. Şimdilerde ise Golden Rose'nin göz kalemini kullanıyorum, muhteşem bir tonu var.

8- Avon-Numune Ruj-Yine adı silinmiş ürün. Tatlı ve açık bir kahve tonuydu. Bu aralar sıklıkla kahve tonlarda makyaj yaptığım için bu tonlardaki ürünlerimi bayağı tükettim.

9- Pretty Makyaj Paleti: Strawberry alışverişim sırasında hediye edilmişti. Bu palette de bu aralar kahve tonlarını kullanıyorum, altına baz kullandığım için de gayet kalıcılar. Geçtiğimiz ay; ilk pandaki beyazı ve 7. pandaki kahveyi bitirdim. Beyaz renkten hiç memnun kalmadığımı söylemeliyim, hem rengi hem de yapısı kireç gibiydi. Fakat kahvesi muhteşemdi.

Evet, geçtiğimiz ay stoklarımdan bu ürünleri tükettim. Bu ay da bayağı ürün bitiricem gibi görünüyor. Özellikle yeni ürün almamaya çalışıyorum ki, elimdekileri son kullanma tarihleri gelmeden bitireyim. E doğum sonrası da izne ayrılacağım için özellikle renkli kozmetiklerimi bitirmem gerekiyor. O yüzden yeni ürün almak gibi bir düşüncem yok. Takipte kalın, önümüzdeki ay neleri bitiricem, görelim...

1 Şubat 2013 Cuma

Kitaplığımızı Kapladık

Son dönemlerde, küçük odamızı bebek odasına çevirme hazırlıklarımızdan bahsedip duruyorum. Bu projemiz de o düşüncemizle bağlantılı ve ben hastaneye yatmadan önce tamamladığımız bir çalışma. Blogumda ancak yayınlayabiliyorum. Odadaki kahve tonlu kitaplığımızı oturma odasına taşımaya karar verdik. Verdik ama oturma odasına hakim olan renkler; siyah-beyaz-bordo üçlüsü. Boyasak, boyama işi uzun sürecek, boya kokusu da cabası. Ne yapalım diye düşünürken, kitaplığı yapışkanlı kağıtla kaplama fikri geldi aklıma. Eşim, başta olmayacağını söyledi ama ben kafaya taktım ve olacağından da eminim ya, siyah ve kendinden desenli dc-fix aradım bir süre. En sonunda da desenini çok beğendiğim kağıdı aldım. Ve başladık, eşimle kitaplığımızı kaplamaya. Mobilyanın ilk hali aşağıdaki fotoğrafta. Tabii, rafları çıkarılmış olarak :)
Ardından sevgili eşim, elinde cetvel ölçe biçe başladı kitaplığı kaplamaya, ben de koca göbeğimin elverdiği ölçüde yardım ettim. Sonuç bu:
Rafları tutacak aparatları da siyah ojeyle boyadım, gayet başarılı oldu. Bu arada aşağıdaki fotoğrafta yapışkanlı kağıdın desenini de görebilirsiniz.
Kitaplarımızı da hemen yerleştirdik. İçime çok sinen bir çalışma oldu. Hem odayla bütünleşti hem de gayet şık durdu.
Sıra, bebek odasını boyamaya geldi...