Yaklaşık 3 yıldır sürekli yurtdışına çıkıyorum ama ilk defa bu kadar başarısız bir rehber ve aksilik dolu bir seyahat yaşadık. Biz, eşimle mümkün olduğu kadar bu işten yüksek moral ve pozitif düşüncelerimiz sayesinde sıyrılabilmeyi başardık ama ilk defa yurtdışına çıkmış olan ya da beklentisi yüksek olan turdaki diğer misafirler için aynı şeyleri söyleyemeyeceğime emin olabilirsiniz.
1. gün; İstanbul'dan Milano'ya geçtik. Biz, otobüsten indikten sonra eşimle birlikte Milano sokaklarına attık kendimizi, üzerinde gidilecek yerleri önceden işaretli haritamızla vurduk kendimizi yollara.
İlk durağımız, Duomo Meydanı'ndaki dünyanın en büyük gotik katedrali olan Duomo.
Yapımı 500 yıldan fazla sürmüş. Trafiğe kapalı ve kocaman bir meydanda bu kilise, bembeyaz görüntüsüyle sakin ama kendinden emin duruşuyla harika kareler çekmemize fırsat veriyor.
Buradan katedrali hemen yanında bir başka eski ama gayet çekici bir başka yer; ünlü alışveriş merkezi La Galeria.
Gayet lüks ve şık mağazaların yer aldığı ortaçağdan kalma bu alışveriş cennetine girelim mi?
Tarihi Rönesans dönemine kadar uzanan Sforza Kalesi'ne doğru yol alalım mı? Bu arada Milano'da yapılacak olan fuar için fuara katılan ülkelerin yer aldığı ülke bayrakları içerisinde ülkemizin bayrağını görünce hemen yanında fotoğraf çekmemek olmazdı.
14. yy.da savunma amaçlı inşa edilen ve bir süre Da Vinci de bir dükün hizmetinde burada yaşamış.
Şimdilerde dinlence yeri olarak kullanılan bu kalenin içerisinde birçok müze bulunuyor. Vaktimiz kısıtlı olduğu için Da Vinci'nin de katkılarının bulunduğu bu mekanda daha fazla kalamıyoruz.
Zafer takı
Ve Milano'da gördüğümüz son mekan; Da Vinci'nin meşhur "Son Akşam Yemeği" tablosunun sergilendiği, defalarca tadilattan geçmiş ve adeta yepyeni olmuş Santa Maria Grazie Kilisesi.
Tabii ki tabloyu hadi biz geldik, gösterin bize tabloyu denmiyor efenim orada, 1 ay önceden rezervasyon yaptırmalısın. Belki rezervasyon iptali vardır diyerek şansını denemek istersen, görevliye sor bakalım, belki bizden şanslısındır ;)Rehberimizden kaçarak daha Ankara'dayken aldığımız notlarımız eşliğinde ve 2 saat gibi kısa bir sürede emin olun turdaki diğer arkadaşların gördüklerinden daha çok yerler bu gördükleriniz. Tekrar otobüse binip Nice'ye doğru yol alıyoruz. Yarın göreceğimiz çok yer var...
duoma kadetrali muhteşem görünüyor da vinci eserlerini görmeyi çok isterdim kıskandım ama ben seniii:))
YanıtlaSilEvet Daphnecim, çok çok güzeldi herşey, kıskanma canımcım belki bir sonrakine birlikte gideriz ;)
YanıtlaSilo kadar kıskandım ki seni süper yerler görmüşsün canım ya. Allah içinize sindirsin darısı başıma :(
YanıtlaSilayy inş. niye olmasın gideriz tabikide benim listemde var buralar görmek istiyoruz da şimdilik daha zaman var gibi:/
YanıtlaSilİlknurcum kıskanma, Dpahne falan hep birlikte gideriz birgün belki.
YanıtlaSilDaphnecim, kısmet olduğunda gidiyorsun nasıl olsa, sen iste, oluyor mutlaka birgün ;)
canım ya inş. kısmet olur ama louvre müzesi ve da vinci eserleri benim görmem gerek birde yanında bunları görmekten zevk alan birileri olunca daha güzel olur herşey bir gün tanışır eşli gezeriz belki niye olmasın:)
YanıtlaSilcanım herzamanki gibi süpr yerlere gitmişin resimler süperr hani ne yedin ne içtin =) yok mu mamiş resimleri
YanıtlaSilİnşallah Daphnecim, bu sefer rezervasyon falan da yaptırırız, tabloyu görmek için ;)
YanıtlaSilXceliscim nerelerdesin sen? Yediğim içtiğim, pizzayla tatlıydı canım, bi özelliği yoktu, çekmedim o yüzden ;) Bu arada mimledim seni, özletme kendini...
evet iyiki yazmışsın rezarvasyon işini oralara kadar gidip görmeden dönersem mesleğime yakışmaz inş. kısmet olur o günler:))
YanıtlaSil