Tavsiye üzerine açık havada, masaları minicik azıcık akan derenin yanıbaşında kurulu, köy usülü kahvaltı hazırladıklarını belirten "Şelale" adlı mekana gittik.
Bitmiş olan kaplarda,sucuklu yumurta ve menemen vardı. Bu, kahvaltıya maksimum 2 ekleyebildiğimiz 6 çeşit sıcaktan bizim seçtiklerimiz. Açıkçası müthiş hayal kırıklığıydı bizim için. Hem malzeme namına birşey yoktu, hem de kişibaşı 20,00 TL. Hani köy kahvaltısı yapmasak yutucaz da..Ayrıca görevliler de müşteri odaklı çalışmıyorlardı. Neyse, Maşukiye'ye yolunuz düşerse kesinlikle tavsiye etmiyorum. Bu mekanın yerine hemen biraz yukarısındaki yere gidin.
Bu güzel(!) kahvaltının ardından Sapanca'ya gitmek üzere yola koyulduk. Burada da aklımızda kalacak olan şey ATV Safari yapmamızdı.
Tozunu attırırız biz, bulunduğumuz mekanların ;)
Hava o kadar sıcaktı ki, istediğimiz sadece gölge bir yerde olmaktı, nereye gidebiliriz; Sapanca Gölü'nün hemen yanıbaşındaki Mesire Yerine gidebiliriz.
Burada da biraz oyalandıktan sonra akşam kayınvalidemlere geçiş yaptık. Ertesi günse rotamız Akçakoca.
Akçakoca'da ise Ceneviz Kalesi'yle açılışı yaptık ama buraya resmen bayıldık. Gittikçe de kalabalıklaşıyor olması nedeniyle yer bulamayız korkusundan hemen bir masa kiraladık. Masamızın bulunduğu yerin hemen karşısındaki manzara da bu.
Mavi bayraklı tertemiz plaj. Buraya bir not eklemeden geçemiycem: Ceneviz Kalesi'ne giriş hem çok ucuz, hem yanınızda mangal ve malzeme götürmenize gerek yok, hem de piknik yaparken denize de girebiliyorsunuz. Fiyatlarının gayet makul olduğunu da ayrıca belirteyim.
Aşağıdaki fotoğraflar yine Ceneviz Kalesi'nden. Burada denizkızlarının, insanların, tuttukları dilekleri kabul ettiğine dair bir inanış var, dilek dilerken aşağıdaki metni okuyormuşsunuz.
Denizkızı nerede?
Buraya da para atıyorlar.
Vakit bayağı ilerledi ama gezecek birkaç yerimiz daha var. Önce merkeze geçiyoruz.
Merkezdeki parkın içerisinde yer alan kocaman heykeller.
Değişik mimarisiyle ilgi çeken Akçakoca Merkez Camii.
Ramazan'da sizin de kolaylıkla yapabileceğinizi düşündüğüm, "Mustafa'nın Yeri" adlı mekanda denediğimiz yöreye özgü "Melen Gücceği Tatlısı"
Ayrıca yöresel yemekler içerisinde "Mancarlı Pide" de vardı ama biz onu denemedik.
Ve son olarak merkeze 11 km. uzaklıkta bulunan Fakıllı Mağarası. İşletmeni, köy halkından biri, eline biletini almış, giriş ücreti alıyor, tahminimizce çocuklarını da mağarayı tanıtmak için ziyaretçilerin yanında rehberlik yapmak üzere gönderiyor.
Mağara girişinde yer alan kocaman kaya parçasını sadece bir ağacın kökünün, kayanın düşmesini engellemesine şaşırmamak elde değil. Görebildiniz mi kökü?
Oluşum hala devam ediyor.
Yerin 33 metre altındaki bu yer müthiş derecede soğuk, dikkat edin.
Ve böylelikle bir gezimizin daha sonuna geliyor ve rüzgar nereye eserse deyip gideceğimiz yeni yerlerin bizi kendisine çekmesini bekliyoruz ;)
yaa harika bi gezi olmuş.yediklerin içtiklerin afiyet bal şeker olsun yerleri not ettim çok hoşuma gitti ramazan sonrası gezimizde belki karadenizden oraya uzanırız :P
YanıtlaSilbu arada hayırlı ramazanlar Öpomm
Oooo süper, rehber olabildiysem ne mutlu bana.
YanıtlaSil